Ay’a Eşey Hücre Göndermek – Felakete Hazırlık

04/04/202104/04/2021 Kaito 0 yorum

Felakete Hazırlık: Ay’a Eşey Hücre Göndermek

Araştırmacılar, Nuh’un Gemisi gibi, küresel bir felaket durumunda içinde sperm bulunan kasanın Dünya’nın birçok türünü güvende tutacağını umuyor.

İncil’de Nuh, gemisine farklı türlerden çiftler getirerek hayvanları büyük bir tufandan kurtarır. Şimdi, bilim adamları da Ay’daki bir kasaya 6,7 milyon tohum, sperm, yumurta ve DNA örneği göndererek benzer bir şey yapmayı hayal ediyorlar.

Arizona Üniversitesi’nden bir bilim insanı ekibi, geçen hafta sonu Elektrik-Elektronik Mühendisleri Enstitüsü Havacılık ve Uzay Konferansı’nda bu planı sundu. Bilim kurgu gibi gelebilir ama aslında o kadar da zor değil.

Ay’a Eşey Hücre Göndermek

Çalışmanın yazarı ve makine mühendisi Jekan Thanga, Dünya’nın doğal olarak uçucu bir ortam olduğunu açıkladı. Bir yanardağ patlaması, bir nükleer bomba veya bir asteroit gibi birçok şey, hem bitki hem de hayvan olmak üzere Dünya’nın çeşitli yaşam dizisini yok edebilecek bir tür çevresel çöküşü tetikleyebilir.

Ancak Ay’daki bir kasa, bu yaşam formlarının bir kopyasını güvende tutabilir.

Thanga ve ekibi, planlarının nasıl işleyeceğini “Modern Bir Gemi için Ay Çukurları ve Lav Tüpleri” başlıklı bir makalede açıkladı. Kasayı Ay yüzeyinin altına inşa edecekler. Ve burada Ay çukurları -80-100 metre derinliğinde olan eski lav tünelleri- ideal depolama alanlarını oluşturacak.

Thanga; Ay çukurlarının, Ay’ın yüzeyinden hazır sığınak sağlayacağını söyledi. Bu önemli çünkü Ay, göktaşları gibi diğer tehditlerin yanında büyük sıcaklık dalgalanmaları yaşayabilir. Kasalara, yüzeye kadar ulaşan asansör boşluklarından erişilebilir.

Kasanın içinde, hayatın birçok yaratığının milyonlarca değerli örneği aşırı soğuk koşullarda saklanacak. Tohumların -180.0000℃’de saklanması gerekir. Kök hücreler, -195.5556℃’de daha da soğuk sıcaklıklara ihtiyaç duyar. Kasalara robotlar tarafından bakılacak ve yaklaşık 190.9158m² alan güneş panelleri ile çalıştırılacak.

“Teknoloji ilerleyene kadar bu türleri kurtarabiliriz,” dedi Thanga. “Başka bir deyişle, onları başka bir güne saklamayı düşünüyoruz.”

Tüm bunlar kulağa harika geliyor. Peki, ilk etapta 6,7 milyon tohum, sperm, yumurta ve DNA örneği Ay’a nasıl ulaştırılacak?

Bilim adamlarının da bunun için bir planı var. Thanga, hesaplamalara göre, ulaşımın “uygun maliyetli” olacağını ve yaklaşık 250 roket fırlatılması gerektiğini söyledi. Bunu bağlamda ortaya koymak için şunu söyleyebiliriz: Uluslararası Uzay İstasyonu yaklaşık 40 roket fırlatması yapabilecek kadardır.

“Bu devasa büyükte değil,” dedi Thanga. “Buna biraz şaşırdık.”

Hücreden Uzaya Yolculuk

Thanga, büyük olsun ya da olmasın, öngördüğü gibi bir Ay kasası inşa etmenin insanlık için bir öncelik olması gerektiğine inanıyor.

İnsanların Dünya gezegeninde çok büyük bir ayak izine sahip olduğunu söyledi. Bu yüzden herhangi bir medeniyet çöküşünün gezegenin geri kalanı üzerinde kademeli bir olumsuz etki yaratabileceğini belirtti.

Bugün Thanga, Dünya gezegeninin felakete doğru gidebileceğinden endişeleniyor. İnsan faaliyetleri ve tam olarak anlamadığımız diğer faktörler nedeniyle, Dünya tarihindeki diğer felaket olaylarıyla endişe verici bir paralellik görüyor. Thanga, son birkaç on yılda çok sayıda türün “hızlı kayıplar” yaşadığını belirtti.

Görünüşe göre, aslında Dünya’da zaten bir “gen bankası” var. Norveç’in Spitsbergen adasındaki Svalbard Küresel Tohum Kasası, Kuzey Kutup Dairesi’nin derinliklerinde yer almaktadır. Her biri ortalama 500 bitki tohumu içeren yaklaşık 992 bin benzersiz numuneye sahiptir. Ancak küresel bir felaket durumunda bu yeterli olmayabilir.

Bunun nedeni, Svalbard Global Tohum Deposunun ısınma sıcaklıkları ve yükselen deniz seviyeleri gibi karasal tehlikelere karşı dayanıklı olmamasıdır. 2017’de, donmuş toprak eridikten sonra kasa sular altında kaldı. Ek olarak, Svalbard’ın başkenti Longyearbyen, dünyadaki diğer tüm şehirlerden daha hızlı ısınıyor.

Thanga ve ekibinin bir Ay kasası inşa etmek istemesinin; toplumsal çöküş, çevresel felaket ve bildiğimiz şekliyle Dünya gezegeninin potansiyel yıkılışı gibi korkutucu nedenleri var. Ancak ekibinin bazı üyeleri projeyi bir heyecan ve umut sembolü olarak görüyor.

Projenin termal analizini yöneten bir öğrenci olan Álvaro Díaz-Flores Caminero şöyle diyor. “Böyle projelerde beni şaşırtan şey, bir uzay medeniyeti olmaya yaklaştığımızı hissettirmeleri. İnsanoğlunun Ay ve Mars’ta üslerinin olması pek de uzak bir gelecek değil.”

Uzay konulu daha fazla yazı için tıktık.

-Kaito

Ay’a Eşey Hücre Göndermek konulu yazının orijinali için allthatsinteresting.com adresini ziyaret edebilirsiniz.