Oblomov’u Anlamak: Oblomov Kitap Konusu ve Yorumu

Selamlar, tüm herkesten ve her şeyden önce nasıl bir insandım acaba?

Karşılaştığım tüm insanlardan, dinlediğim tüm şarkılardan, izlediğim tüm filmlerden ve okuduğum tüm kitaplardan önce kimdim?

Olduğum kişiyi inşa ederken saydığım tüm bunlardan sıyrılmak ve yalın olmak mümkün değil sanırım. Yaşadıkça ve yenilerini biriktirdikçe karanlıkta kalmış bir yönümü, seslendirilmemiş bir düşüncemi veya adlandıramadığım bir hissi keşfediyorum.

oblomov

İçimde varlığını tanımlayamadığım böylesine bir his ile bahsedeceğim bu kitap sayesinde tanışmış oldum, yani Oblomovluğu Oblomov sayesinde keşfettim.

Hani sürekli tembellik veya vurdumduymazlık sanılan bir uyuşukluk hali, işe başlayamama durumu ve bu döngüden duyulan rahatsızlık vardır ya, işte hepimizin içinde ondan bir parça var. Bir yaşam tarzı olarak benimsemesek bile yaşamımızın herhangi bir döneminde, hatta şu an bile bunu yaşıyor olabiliriz.

Oblomovluğu daha iyi anlamak için Rus yazar Gonçarov ’un hem sıra dışı hem de çok gerçekçi olan, insanı kendisiyle yüzleştiren klasik eseri Oblomov ’dan bahsetmek istiyorum.

Kimdir Bu Oblomov ve Oblomovluk Nedir?

İlya İlyiç Oblomov , babasından kalan arazisini kâhyasına devretmiş ve büyükşehre göçmüş bir kişidir. Burada hiçbir iş yapmadan köyden gelen parasıyla rahat bir hayat sürmektedir. Rusya’nın değişmekte olduğunu görmüş ve bu nedenle şehre göçmüştür ama bu değişime ayak uyduramamıştır.

Oblomov ’u kısaca tembel olarak tanımlamak yetersiz olacaktır. Çünkü kendisi tembel olmaktan hoşlanmıyor. Çalışmamaktan dolayı mutluluk duymuyor. Tembellik etmekle övünmüyor.

Peki, öyleyse neden tembellik yapıyor? İş bulamadığı için mi? Bunun da cevabı hayır.

Oblomov , geçmişte bir devlet dairesinde güzel bir iş sahibi olmuş ama onu da sudan bir bahaneyle bırakmıştır. Bu sadece işle ilgili bir mesele değildir. Oblomov , her konuda böyledir.

Aslında Oblomov ’un içinde bir cevher vardır. O, akıllı ve biraz kültürlü bir insandır ama onun bütün birikimi ve potansiyeli boşa harcanmaktadır.

Oblomov, Oblomovluğundan bir kurtulabilse harika şeyler yapacaktır.

Doğu – Batı Çatışması

Geleneksel Rus insanını, erdemlerini temsilen Oblomov karakteri karşımıza çıkıyor. Babasından kalmış bir çiftliği idare ederek geçinmesi ve daha sonra da aynı şekilde kendi varlıklarını çocuklarına devretmesi bekleniyor.

Gonçarov, kendi ülkesinin insanlarını eleştirirken alternatifsiz de bırakmıyor. Bu eleştiriyi karşılaştırma aracılığıyla yapıyor. Doğulu bir insan olan Oblomov ’un karşısına batılı bir insan olan Ştolts çıkıyor.

oblomov kitap

Ştolts yarı Alman, mükemmeliyetçi ve gerçekçi biridir. Oblomov ve Ştolts çocukluktan beri arkadaşlardır. Yetiştirilme tarzları onları farklı iki insan yapmıştır.

Fakat bu farklılıkları onları birbirlerini bağlamıştır. Ştolts fırsat buldukça Oblomov’u ziyarete gider. Onun hareketli hayatında Oblomov’un evi huzurlu bir duraktır. Ştolts’un Oblomov için anlamı ise en güvenilir dost olmasıdır. Kendi halkından herkes ondan faydalanmaya çalışırken ona karşı dürüst olan tek kişi Ştolts’tur.

Hatta Ştolts, Oblomov’u Oblomov’a rağmen kurtarmaya çalışmıştır.

Olga ve Oblomov’un Hayalleri

Olga karakteri diğer bütün erkekler için mükemmel kadının örneğidir. Fakat o kalbini Oblomov’a vermeyi tercih etmiş, hatta Oblomov bile buna inanamamış ve birçok kez bu sevgiyi hak etmediğini söyleyerek ayrılmaya çalışmıştır.

Ne kadar silkinmeye çalışsa ve yaşama isteğini geri bulur gibi olsa da yapılacakları düşündüğünde her şeyi önünde engel olarak görmeye devam ediyor ve kendini başlamadan yıldırıyor.

Aslında Oblomov’un hayali hiçbir zorunluluk ve sorumluluk olmadan herkesin istediği gibi yaşaması, koşturmacadan, hatta ev telaşesinden de kenarda sevdikleriyle yaşama, sessizce ve rahatça var olma isteğidir.

Bir nevi mezarda olmak ama yaşamaya devam etmek.

Oblomovculuk ve Uşağı

Zahar, Gonçarov’un kendi insanlarına karşı başka bir eleştirisidir. O hem efendisinden nefret eder hem de efendisini çok sever. Sık sık efendisinin ölmesini, ondan kurtulmayı ister ama aynı zamanda onsuz yapamaz. Efendisinin arkasından hakaretler eder ama demek istediklerini asla efendisinin yüzüne söylemez.

Aslında tam olarak Oblomov’a yakışan bir uşaktır. Çünkü ikisinin de düşündükleri ve yapmak istediklerine karşılık söyledikleri ve yaptıkları çok farklıdır.

Zahar da tıpkı Oblomov gibi değiştirmek istediklerini değiştirmek ve zincirlerinden kurtulmak için hiçbir şey yapmaz.

Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler.

Görüşmek üzere.

-Özlem

 

Özlem’e ait diğer yayınlar için : TIKTIK

Özlem

Özlem

Gazi'de İngilizce Öğretmenliği son sınıf öğrencisi, yedinci sanat dalına düşkün biri. Sinemanın gücüne inanır, zamanını anlamak ve anlatmak için harcar, arada yazar, çokça düşünür. Keşfetmeyi ve yolculuğu seven biridir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir