Aşılar ve Bağışıklık İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar
DSÖ’ye Göre Aşılar ve Bağışıklık İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar
Aşılar ve Bağışıklık
1 yıldan uzun süredir devam eden korona virüs pandemisi ve aşıların seri üretime geçmesi ile aslında zaman zaman dışa vurulan aşı karşıtlığı ve aşılara yönelik doğru olduğu sanılan yanlışlar da gündemi çok fazla meşgul etmekte.
Bizzat Dünya Sağlık Örgütü’nün sitesinden yapacağım soru cevap tipinde çeviri, aşılar ve bağışıklık ile ilgili mitlere ve doğru bilinen yanlışlara dayanıyor.
İyi okumalar.
Aşılar ve Bağışıklık İle İlgili Mitler ve Doğru Bilinen Yanlışlar ;
Aşı Olsak da Yine de Hastalanır Mıyız
Bu, aşı karşıtı literatürde sıklıkla bulunan bir argümandır.
İlk olarak hiçbir aşı %100 etkili değildir. Aşılar, hastalıklardan korumak için üretilmektedir. Ve etki mekanizması bakteriyi veya virüsü öldürmeye ya da zayıflatmaya yöneliktir.
Aşı, bireylerin kendi bağışıklıklarının el verdiği kadarıyla koruyabilir. Yani bireylerin biyolojik özellikleri, aşının etkinliğinde yadsınamaz bir etkiye sahiptir.
Bazı bireyler aşı olduktan sonra bile hastalığa karşı bağışıklık geliştiremeyebilir. Toplumda aşılanmış da olsa görülen hasta bireylerin ortaya çıkış nedeni aşının etkisiz olduğunu ortaya koymaz. Bu, biyolojik özelliklerle ilgilidir.
Aşılar Tehlikeli Yan Etkilere ya da Ölüme Neden Olabilir Mi
Bir çok aşı karşıtı fikirlere ve ortaya konan delillere karşın, aşılar güvenlidir. Aşıya bağlı yan etkilerin çoğu küçük ve geçicidir. Bunlara örnek, ağrılı kol veya hafif ateş verilebilir. Bunlar, genellikle aşılamadan sonra parasetamol adlı analjezik maddenin verilmesi ile giderilebilir.
Daha ciddi yan etkiler nadiren meydana gelmektedir. Hatta bazıları o kadar nadir meydana gelir ki risk, doğru şekilde değerlendirilemez.
Eğer ölüm meydana gelirse, bunu aşıların üzerine atmak herkes için çok kolaydır. Bilinmelidir ki, sağlık bakanlıklarına bildirilen her ölüm, bunun gerçekten aşının uygulaması ile ilgili olup olmadığını ve eğer öyleyse, sebebinin tam olarak ne olduğu detaylıca incelenir.
Dikkatli yapılan araştırmalarda, bu olayın aşı nedeniyle gerçekleştiği fark edilirse, ortaya çıkan nedenin aşı üretimiyle ilgili olmayan programatik bir hatadan kaynaklandığı görülür. Yani bugüne kadar bildirilmiş aşıya mal edilmiş ölümlerin hepsinde görülen neden budur.
Difteri Tetanoz Boğmaca (DTP) Adlı Karma Aşı ile Ani Bebek Ölüm Sendromu (SIDS) Arasında bir Bağlantı Olduğu Doğru Mu
Geçip gitmeyecek gibi görünen bir mit, DTP aşısının ani bebek ölüm sendromuna (SIDS) neden olduğudur. Bu fikrin ortaya çıkışı, ABÖS’ten ölen çocukların küçük bir kısmının yakın zamanda DTP ile aşılanmış olmasına dayanıyor. Ancak bu fikrin mantığı hatalıdır.
1980’li yıllarda bir dizi iyi şartlarda yürütülen kontrollü çalışmalarda ABÖS ile DTP aşısı arasında bir ilişki bulunamadı. Ardından yapılan birçok çalışmada ise DTP aşısı olan çocukların ABÖS yaşama olasılığı daha düşük bulunmuştur.
Tıp Enstitüsü, aşılanmış ve aşılanmamış çocukların karşılaştırıldığı tüm kontrollü çalışmalarda, aşılanmış çocuklar arasında ABÖS görülme riskinin azaldığını veya hiçbir etkisinin olmadığını bildirmiştir.
Küçük Bir Risk Bile Aşılamanın Doğru Bir Şey Olmadığını Göstermez Mi
Tek başına riske bakmak yeterli değildir. Her zaman hem risklere hem de faydalara bakmalısınız.
Aşılar olmasaydı, çok daha fazla hastalık vakası ve bunlarla birlikte daha ciddi etkiler ve ölümler yaşanabilirdi.
Örneğin ABD’de yapılan bir çalışmada DTP aşılamasının yarar ve riskinin analizine göre aşılama programı olmasaydı boğmaca vakaları 71 kat, boğmacaya bağlı ölümler 4 kat artabilirdi. Hastalık riskini aşı riski ile karşılaştırmak, bize çocuklarımızı aşılamaktan elde ettiğimiz faydalar hakkında fikir verebilir.
Gerçek şu ki, bir çocuğun bu hastalıklardan biri tarafından herhangi bir aşıya göre çok daha ciddi şekilde hastalanma riski vardır. Aşıların neden olduğu ciddi bir hastalık ve ölüm çok nadirdir.
Aşılamanın faydalarının hafif riskten büyük ölçüde daha ağır bastığı…Ve aşı yapılmadan çok daha fazla hastalık ve ölümün meydana geleceği de açıktır. Hastalığı önlemede aşı kadar etkili bir yöntem varken bunu kullanmamak mantıksız olacaktır.
Ülkemde Aşı ile Önlenebilir Hastalıklar Fiilen Ortadan Kalktı. Çocuğuma Neden Hala Aşı Yaptırmalıyım
Aşılama ile birçok ülkede hastalıkların en düşük seviyede seyrettiği doğrudur. Buna rağmen hala dünyanın bazı bölgelerinde salgınlar devam ediyor. Yolcular bilmeden hastalığı herhangi bir ülkeye getirebilir. Eğer topluluklar aşılarla korunmazsa, bu hastalıklar hızla yayılmaya devam edecek. Ve yeni salgınların oluşmasına zemin hazırlanmış olacak.
Ayrıca bir ülkenin görece olarak az sayıdaki vaka sayısı, aşıların sağladığı koruma olmadan çok hızlı bir şekilde on veya yüz binlerce vaka haline gelebilir. Bu nedenle aşılanmaya devam etmeliyiz. Bunun iki ana sebebi var. Birincisi kendimizi korumak.
Bu hastalıklardan herhangi birine yakalanma şansımızın az olduğu düşünülse de hastalıklar hala var ve korunmayan herkese bulaşabilir.
İkincisi etrafımızdakileri korumak. Aşı yapılmayan az sayıdaki insan var ve insanların küçük bir yüzdesi aşılara yanıt vermiyor. Bu insanlar hastalıklara karşı hassastırlar. Ve tek umutları etrafındaki insanların bağışıklığa sahip oluşu ve onlara hastalık geçirmemesidir.
Başarılı bir aşılama programı, başarılı bir toplum gibi, herkesin iyiliğini sağlamak için de her bireyin iş birliğine ihtiyaç vardır. Hastalığın yayılmasını durdurmak için çevremizdeki insanlara güvenmemeli, hepimiz elimizden geleni yapmalıyız.
Bir Çocuğa Farklı Hastalıklar için Bir Arada Üretilen Karma Aşıların Zararı, Yan Etki Riskleri ve Bağışıklığa Fazla Yüklendiği Doğru Mu
Çocuklar gün içinde çok fazla farklı tipte antijene maruz kalıyorlar. Yemek yemek bile vücuda farklı bir bakteri getirirken de vücut bağışıklığı çok fazla antijene zaten maruz kalmaktadır.
Mevcut bilimsel veriler, karma aşılarla eş zamanlı aşılamanın normal çocukluk bağışıklık sistemi üzerine hiçbir olumsuz etkisinin olmadığını göstermektedir.
Çeşitli aşı kombinasyonlarının aynı anda verilmesinin etkilerini incelemek için bir dizi çalışma ve inceleme yapılmıştır. Bu çalışmalar, önerilen aşıların tek tek oldukları kadar kombinasyon halinde de etkili oldukları ve bu tür kombinasyonların olumsuz yan etkiler için daha büyük risk taşımadığını göstermiştir.
Kaynak: who.int
Bölüm Sonu
-Ceren
- Savunma Mekanizmaları – Stres ve Kaygıdan Benliğimizi Nasıl Koruyoruz - 19/02/2022
- Revuele Hydralift Hyalüron Gündüz Kremi Yorumu - 30/01/2022
- Simple Ferahlatıcı Yüz Temizleme Jeli Yorumu - 24/01/2022