D Vitamini Eksikliği ve Saç Dökülmesi – Dökülmenin Nedenleri

03/05/202104/05/2021 Kaito 0 yorum

D Vitamini Eksikliği ve Saç Dökülmesi

D Vitamini Eksikliği Saç Dökülmesine Yol Açar Mı

Son zamanlarda saç dökülmesi yaşıyorsanız, buna neyin sebep olabileceğini merak ediyorsunuzdur. Yaşam tarzınız mı? Çok ısıya mı maruz bırakıyorsunuz? Saçınızı çok fazla at kuyruğu, krepe ve topuz mu yapıyorsunuz? Ya da belki bir vitamin eksikliğiniz var? Sonuncusuna değinmek için buradayız. Sonuçta, yukarıda belirtilen tüm nedenler saçta strese neden olabilirken, vitamin eksiklikleri, gerçek saç tellerinin kaybının en olası suçlularıdır.

Elbette, kayıptan sorumlu olan vitaminler ve eksiklikleri düşündüğünüz kadar açık olmayabilir. Sonuçta, her zaman biotine suçlanamaz. Bunun yerine, D vitamini eksikliği suçlanabilir. Ancak biliyorsunuz saçı her zaman kesmek ve kurutmak çözüm değildir. Bunu da göz önünde bulundurarak, D vitamini ve saç dökülmesi hakkında bilinmesi gereken her şeyi iki ayrı dermatologla konuştuk.

Michele Green, MD, New York merkezli bir kozmetik dermatologdur. Ve Scott Paviol, MD, Kuzey Carolina Charlotte’da bir dermatologdur.

Saç Dökülmesi ile D Vitamini Arasında Bir Bağlantı Var mı

D vitamini eksikliği en çok ruh hali, kemik sağlığı ve bir bütün olarak bağışıklık sistemi ile bağlantılı olsa da, kozmetik dermatolog Michele Green saç sağlığında ve dökülmesinde de rol oynadığını söylüyor.

“D vitamini deride keratinositler tarafından kullanılır.” Diyor ve keratinositlerin saç, cilt ve tırnakların en iyi şekilde görünmesini ve hissetmesini sağlayan bir protein olan keratin üreten deri hücreleri olduğuna dikkat çekiyor.

“Vücut yeterli D Vitamini olmadığında, saç köklerindeki keratinositler saç büyümesini kolaylaştırmada sorun yaşar. Bu da saç dökülmesine neden olur.” Diye açıklıyor.

D vitamini eksikliği saç dökülmesiyle bağlantılı olsa da, saç dökülmesiyle uğraşan çoğu insan için dökülmenin nedeni muhtemelen bu değildir. Bunun yerine -kanıtlar tartışmalı olsa da- birkaç çalışma, D vitamini eksikliğinin telogen effluvium, androgenetik alopesi ve alopesi areata dahil olmak üzere çeşitli yara oluşturmayan bölgesel dökülmelerde rol oynayabileceğini bulmuştur.

Yara bırakmayan bölgesel dökülme yaşayabileceğinizi düşünmüyor musunuz? Tekrar düşünmek isteyebilirsiniz. Dermatolog Scott Paviol’a göre, yukarıda bahsedilen yara izi bırakmayan bölgesel dökülmenin yaygın türleri olan saç incelmesi (telogen effluvium), yaşa bağlı saç dökülmesi (androgenetik alopesi) ve otoimmün saç dökülmesi (alopesi areata), yaşam stres faktörlerinden kaynaklanmaktadır.

Saç Dökülmesinin Daha Yaygın Nedenleri

Birçok insan bunu bilmiyor olsa da D vitamini ile bağlantılı yara izi bırakmayan bölgesel dökülmeler yaşıyor olabilirsiniz. Green, saç dökülmesinin meydana gelmesinin birçok başka nedeni olduğunu söylüyor. Yani, genetik, hormonlar ve büyük yaşam tarzı değişiklikleri (yani hamilelik sırasında, travma yaşarken, ameliyat geçirirken vb.) gibi.

Bununla birlikte, en yaygın üç saç dökülmesi türünün telogen effluvium (yukarıda bahsedilmiştir), alopesi areata ve Trichotillomania olduğunu söylüyor. İlk ikisi D vitamini eksikliklerinden etkilenirken, Trichotillomania, kişinin kendi saçını çekip kopardığı, kontrol edilemeyen dürtüsel bir bozukluktur.

Green, “Stresli bir saç dökülmesinin meydana gelmesi altı haftadan altı aya kadar sürebilir.” Diyor ve Trichotillomania işin içindeyse her şey tam bir kabus olabilir. Ayrıca saç erken evrelerinde dermatoloğunuzun önereceği büyüme hızlandırıcılarla tedavi edilmezse, kayıp kalıcı olabilir.

Green, saç dökülmesinin en yaygın nedenlerinin dışında fiziksel olarak toksik bir ortamda yaşamanın da dökülmeye neden olabileceğini söylüyor. “Çalışmalar, kirli havadaki toksinlerin ve kanserojenlerin vücutta saç büyümesini teşvik eden protein üreten süreçlere müdahale edebileceğini göstermiştir.” diye açıklıyor.

Green, işin içinde pek çok şey olabileceğinden, saç dökülmesini tedavi etmenin en iyi yolunun, buna neden olan temel sorunu bularak başlamak olduğunu söylüyor. Sonuçta, saç dökülmenizi yanlış nedenden dolayı tedavi etmeye başlamak istemezsiniz. Bunu akılda tutarak, durumunuzu değerlendirebilecek ve en iyi tedavi seçeneklerini sunabilecek deneyimli bir dermatoloğa danışmanızı şiddetle tavsiye ediyor.

D Vitaminine Bağlı Saç Dökülmesi Nasıl Tedavi Edilir

İlk önce, saç dökülmenizin aslında D vitamini eksikliğinden kaynaklandığından emin olun. Paviol, “D vitamini eksikliğinden şüphelenilen saç dökülmesini tedavi etmeye başlamadan önce, bir dermatologla doğru teşhis konulmasını tavsiye ederim.” Diyor. Ayrıca saç dökülmesi ve saç incelmesinin karmaşık ve çok faktörlü olabileceğine dikkat çekiyor.

“Saç derisini bir bahçeye benzetiyorum ve çiçeklerin büyümesi için, tüm faktörlerin yerinde olduğundan emin olmalısınız.”

D vitamini seviyelerini kontrol etmenin yanı sıra, doktorunuz demir seviyelerini ve kan değerlerini kontrol edebilir. Ve sorunda başka bir şey olup olmadığını görmek için kafa derinizi inceleyebilir.

Green, vitamin seviyelerini yükseltmenin harika bir yolu olsa da, dengeli bir diyete (Demir, omega-3 asitler, magnezyum, selenyum, iyot, protein, vitaminler, çinko ve biyotin açısından zengin) odaklanmayı da öneriyor. Sonuçta, saç güçlendirici vitamin ve mineral yerseniz, muhtemelen, bu saçlarınızda görünecektir.

Bununla birlikte, D vitamini seviyeniz yetersizse, Paviol, vitamini takviye etmenin başka, daha yoğun yolları olduğunu da söylüyor. Dermatoloğunuz size bu konuda yardımcı olacaktır.

Sonuç Olarak

Saç dökülmesi yaygındır, ancak şu anda başka her şey gibi hissedilebilir. Neyse ki, vitamin ve mineral takviyesi ile iyileştirebileceğiniz bir problemdir. Green, “Saç dökülmesi olan hastalar, genellikle besin takviyelerinin saç büyümesini geri kazanmaya veya daha fazla saç dökülmesini önlemeye yardımcı olup olmayacağını soruyorlar.” Diyor. “Vitaminler ve mineraller normal hücre büyümesi ve işlevi için önemlidir. Ve eksik olduklarında saç dökülmesine katkıda bulunabilir.”

Bununla birlikte Green, rutininize düzinelerce takviye eklemeden önce, doğru miktarı aldığınızdan ve doğru nedeni hedeflediğinizden emin olmalısınız. Bunun için de önce bir doktorla konuşmanız gerektiğini belirtiyor.