Bu Yayın Sizi Şoka Uğratacak : Süper Taşıyıcı Tifolu Mary
Süper Taşıyıcı: Tifolu Mary
Teknoloji çağında yaşıyor oluşumuz sebebiyle, dünyanın tek ortak gündemi olan koronavirüs pandemisi hakkında oldukça fazla bilgiye sahip olduğumuzu düşünüyorum. Bu zor dönemin bize getirilerinden biri de, sözcük dağarcığımıza birçok yeni sözcüğün katılmış oluşudur. Bu yayının ana karakteri olan Tifolu Mary , öğrendiğimiz yeni sözcüklerden olan ‘süper taşıyıcılık’ sözcüğünün hakkını sonuna kadar vermiş olduğundan başlıkta da ondan bu şekilde bahsettim.
*Süper taşıyıcı , kendisi hiçbir hastalık belirtisi göstermeden, hastalığı birçok kişiye bulaştıran kişi demektir.*
Bu yayında sizlere 20. Yüzyılda en çok ölüme sebep olmuş hastalık Tifo ’nun süper taşıyıcılarından biri olan, tarihte iz bırakmış, Tifolu Mary ’den bahsedeceğim.
Tifo Hastalığı
Tifo, Salmonella typhi bakterisinin neden olduğu ani gelişen ( akut ) sistemik bir enfeksiyon hastalığıdır. Salmonella cinsi bakterilerin sebep olduğu hastalıklar, genellikle hijyen ve altyapı sorunu olan bölgelerde daha sık görülmektedir.
Bu hastalığın bulaşma yolu, ani gelişen veya sürekli (kronik) tifo hastalığına sahip kişilerin idrar ve dışkıları ile teması olmuş yiyecek ve suyun vücuda alınması ile olmaktadır. Bu hastalığın belirtileri, yüksek ateş, kusma, ishal, yorgunluk, kas ağrısı ve cilt döküntüleridir.
Şimdi Tifolu Mary ‘e geçelim.
Tifolu Mary Kimdir
Marry Mallon ya da bilinen adıyla Tifolu Mary , 1869 yılında doğmuş İrlanda’dan ABD’ye göç etmiş bir kadındır.
Mary’nin yaşadığı 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde dünyada tifo, ölüm nedenlerinin başındaydı. Mary, bu dönemde New York’ta aşçılık yapmaya başlar.
İlk işi, New York’un Mamaroneck bölgesinde, bir evde aşçılıktı. İşe girdikten 2 hafta sonra evin bireylerinde tifo hastalığının görülmesi üzerine evden ayrılmak zorunda kalmıştı.
Bu olaydan sonra 1901 yılında Manhattan’da bir evde çalışmaya başlar. İşe girdikten kısa bir süre sonra evde oturanlarda tifo belirtileri görülmeye başlar. Hatta evin çamaşırcısı, tifo hastalığına yenik düşerek hayatını kaybeder. Bu durumda Mary, bu evden de ayrılmak zorunda kalır.
Tekrar başka bir evde, bir avukatın evinde çalışmaya başlar. Çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra bu evde de yaşayan 8 kişinin 7’sinde de tifo hastalığı görülür.
Bu şüpheli durum sonucu evin sahibi tarafından sağlık memuru George Soper olayın nedenini araştırmak için davet edilir. Soper, Mary’nin aşçı oluşunu da göz önünde bulundurarak araştırmalar yapar.
Mary’nin önceden çalıştığı evlerde de bu hastalığın görüldüğünü öğrenen Soper, hastalığı bulaştıranın Mary olduğunu düşünmeye başlar ve araştırmalarını onun üzerinde yoğunlaştırır. Ancak yerine oturmayan bir şeyler vardı.
Eğer tifoyu bulaştıran Mary ise, bu hastalık neden Mary’i etkilemiyordu?
Soper, Mary’nin bir taşıyıcı olabileceğini asla düşünmedi. Çünkü o ana kadar ABD’de sağlıklı bir tifo taşıyıcısına hiç rastlanmamıştı.
Soper, Mary’den idrar ve dışkı örneği almak istediyse de Mary, buna asla izin vermedi. Kişilik haklarının ihlal edildiğini savunup kendini tuvalete kilitledi.
Soper, şüphelerinde ısrarcıydı. Uzun bir mücadeleden sonra hekim arkadaşları ile Mary’nin evine polis baskını düzenlenmesini sağladı.
Mary, bu baskında tutuklandı. Mary’den alınan idrar ve dışkı örnekleri incelendi. Ve Mary’nin tifoyu bulaştıran sağlıklı bir taşıyıcı olduğu anlaşıldı.
New York Sağlık Departmanı , Mary’nin resmen taşıyıcı olduğunu ilan etti. Aynı yıl New York nüfusundan 3000 kişi Salmonella typhi ile enfekte olmuştur ve salgının ana kaynağının Mary olduğu düşünülmektedir.
Mary, North Brother Island’da bulunan Riverside Hastanesi’nde 1910 yılına kadar karantinada tutuldu. 3 yıllık karantina sonrası Mary, yiyecek ve içecek ile ilişkili bir iş yapmaması koşuluyla serbest bırakıldı.
Ancak o yıllarda İrlandalı bir kadının aşçılık dışında bir iş yapması pek mümkün değildi.
Mary, karara uymadı.
Adını Mary Brown olarak değiştirerek Manhattan’daki Sloane Hastanesi’nde aşçı olarak çalışmaya başladı. Çalıştığı 3 ay da en az 25 kişiye hastalık bulaştırdı ve 2 kişinin ölümüne sebep oldu.
Ve Mary, suçüstü yakalandı.
Bundan sonraki hayatında ise “Tifolu Mary” olarak damgalandı.
Mary, daha önce karantinada kaldığı hastaneye bu sefer ömür boyu karantina kararıyla geri gönderildi.
İlerleyen zamanda Mary’nin, hastanenin laboratuvarında tekniker olarak çalışmasına izin verildi.
*Bu karar ne kadar doğru, bu da tartışılır tabi.*
1932 yılında bir Noel sabahı felç geçirdi.
Hayatının son 6 yılını yatağa bağımlı bir şekilde geçiren Mary, 1938 yılında 69 yaşında hayatını kaybetti.
İlginç ancak Mary’nin ölüm nedeni tifo değil zatürredir. Cesedi yakılmadan önce Mary’e otopsi yapıldı ve safra kesesi içinde canlı Salmonella typhi bakterilerine rastlandı.
Bu bakteri, ısıya dayanıksız olduğundan bulaşın onun özel tatlısı şeftalili dondurmadan olduğu düşünülmüştür.
Tifolu Mary, günümüzde çizgi filmlerin, şakaların konusu olmuştur.
İngilizce ’de hastalığını reddedenler için “Tifolu Mary gibi” benzetmesi yapılmaktadır.
Tarihin süper taşıyıcılarından olan Tifolu Mary’den bahsettiğim yayının sonuna geldik.
Yayınla ilgili yorumlarınız benim için çok değerli. Umarım yorumlarınızı eksik etmezsiniz.
HERKESE SAĞLIKLI GÜNLER!
Diğer Jazete Yayınları için TIKTIK
- Savunma Mekanizmaları – Stres ve Kaygıdan Benliğimizi Nasıl Koruyoruz - 19/02/2022
- Revuele Hydralift Hyalüron Gündüz Kremi Yorumu - 30/01/2022
- Simple Ferahlatıcı Yüz Temizleme Jeli Yorumu - 24/01/2022