Lovestruck In The City Dizi Konusu ve Yorumu
Lovestruck In The City Dizi Konusu ve Yorumu
“Relationship is like a war, it’s easy to start, but it’s never easy to end.”
Serin bir yaz akşamından merhabalaaaar. Bugün tam da bu zamana yakışır bir dizi yorumuyla sizlerleyim: Lovestruck In The City! Şu sıcak günlerde klişe bir yaz aşkı izlemek tam olarak ihtiyacım olan şeydi. Yalnız klişe dediğime de çok aldırmayın, bu dizi size 30 dakikalık bölümlerinde hem yazı hem de kışı yaşatıyor. Çok uzatmadan dizi yorumuma geçelim isterseniz. Keyifli okumalar!
Lovestruck In The City Konusu
Lovestruck In The City 2020 yılında çıkmış, 17 bölümlük romantik bir kdrama. Hikaye bir grup araştırmacının şehirde yaşayan bireylerin aşk hayatı üzerine bir belgesel çekilmesiyle başlar. Bu araştırmaya katılanlar arasından bizi ilk karşılayan kişiler; Yangyang sahil kenarındaki bir kafede çalışan Yoon Seon Ah ve şehirden buraya tatil yapmaya gelmiş Park Jae Won. Aslında birbirinden çok farklı kişiliklere sahip olsalar da, bir şekilde birbirlerine karşı bir çekim hissetmeye başlarlar.
Jae Won’un Seon Ah’a sörf yapmayı öğretirken daha da yakınlaşan ikili, bir gece birlikte olmaya karar verirler. Bu ilişkiye Seon Ah sadece bir kerelik bir şey gözüyle bakarken, Jae Won çoktan kıza gönlünü kaptırmıştır bile. Sonrasında Seon Ah’ın da Jae Won’a hisler beslemeye başlamasıyla tam bir çifte kumruya dönüşürler.
Birbirlerinde kalmalar mı dersiniz, yağmurda birlikte ıslanmak mı dersiniz, çiftlerin yaptıkları her şeyi yapmaya başlıyorlar. Hatta sırf kafalarına esti diye kendi kendilerine nikah kıyıp yüzük bile takıyorlar, o kadar diyim. Tabii ki… Bu saadetleri çok uzun sürmüyor, işyerinden acil bir telefon alan Jae Won apar topar Seul’e geri dönüyor.
Seon Ah’la birbirlerine tekrara buluşacakları için söz verip buluşma yeri ve saati belirleyip ayrılıyorlar. Jae Won bunu kısa süreli bir ayrılık sanırken, Seon Ah’ın onunla bir daha görüşmek istemediğinden habersizdir.
Dizi Yorumu
Bir gece sıfır beklenti ile başlayıp sonrasında çok sevip toplu taşımalarda, yoldan karşıdan karşıya geçerken bile izlediğim dizi olmuştur. (Çok tehlikelidir, denemeyiniz.) Romantik yapımlara karşı bir önyargım olduğundan bu diziye de oldukça önyargılı başlamıştım. Nedenini soracak olursanız, artık gerçekten izlemediğimiz duymadığımız aşk hikayesi kalmadı.
Her şey birbirini tekrar ediyormuş gibi, ya dizinin kurgusu çok farklı olması gerekli yada oyuncuları çok seviyor olmam gerekli ki, izleyebileyim. Ama bu dizi bu önyargımı biraz da olsa kırmayı başardı. Özellikle çekim açısı, karakterlerin kamerayla konuşması, röportaj havasında geçen bu dizi gerçekten daha önce hiç izlemediğim bir formattaydı.
Konu açısından da, siz sadece bir yaz dizisi izleyip kafa dağıtacağınızı sanarken sonrasında karakterlerin şehirdeki hayatlarına tanık olurken onlarla birlikte bile ağlayabiliyorsunuz.
Dizi Karakterleri
Karakterlere gelecek olursak, hepsi gerçekten çok iyiydi. Hepsi de işinin eri oyuncular tarafından canlandırıldığı için ortaya harika bir kadro çıkmış. Üç çiftin üçünün de dinamiği çok güzeldi. Gerçekten her türden insan ve ilişkiye tanık oluyorsunuz. Kimi insanlara çok bağlanan, kimi bağlanmaktan korkup insanlardan uzak durmaya çalışan; sürekli sevgili değiştireni de var, aşk meşk işlerine ara veren de; ve çifte kumru gibi olan da…
Ama beni en çok Eun Oh’nun hayatında en önem verdiği şeyin kendisiyle ilgilenip, kendisini bulmak olması etkiledi. Sevdiği kişiyle bir ilişkiye başlamadan önce ilk önce kendi sorunlarını çözmek istiyordu. Ve o kadar saygı duydum ki. Sonrasında Jae Won’un da onu her haliyle kabul etmesi, ve kendini bulma yolunda ona eşlik etmek istemesi beni çok duygulandırdı.
Bir diğer favori çiftim olan Rin I ve Kyeong Jun’un ilişkisi de çok tatlı ve özenilesiydi. Fakat Kyeong Jun’un Rin I’nin hayat şekline yeterince saygı duyup desteklememesi çok kırıcıydı. Ayrılmalarına gerçekten çok üzüldüm ama Rin I’nin ayrılmakla en doğru şeyi yaptığını düşünüyorum.
İnsanlar birbirlerini ne kadar sevseler de bazen gerçekten olmayabiliyormuş. Ama kim bilir, belki o dünyada bizden habersiz bir şekilde barışmışlardır! (Çok isterim)
7/10. İzlerken keyif aldığım bir dizi, bu yaz günlerinde çok iyi geldi diyebilirim. Siz de ferahlatıcı, çok sıkmayacak ama kafa da dağıttıracak bir dizi izlemek istiyorsanız, kesinlikle Lovestruck In The City ’i izlemenizi öneririm. Bu haftalık benden bu kadar, bir sonraki yazıma kadar umutla ve gölgede kalın!
–Vane
- Ejderhanı Nasıl Eğitirsin Konusu ve Yorumu - 11/11/2022
- Luca Konusu ve Yorumu ; Deniz Canavarı mı İnsan mı? - 09/09/2022
- Yumi’s Cells Dizi Konusu ve Yorumu - 29/08/2022