Black Mirror Hated in the Nation Bölüm İncelemesi

26/07/202126/07/2021 kinnonamida 0 yorum

Bu yazımızda Black Mirror dizisinin Sosyal Linç bölümünü inceleyeceğiz. Bu bölüm diğerleri gibi sinema havasında , bir buçuk saatlik süreye sahip. Orijinal adıyla ” Hated in the Nation ” bölümü bize teknolojinin yararlı ve zararlı kullanımını, toplumsal nefretin ve internetin aslında ne kadar tehlikeli olduğunu daha da gözler önüne seren bir bölüm. Bu bölümde kendi çıkarları için halkı hiçe sayan bir bakan, birinin gözlerinizin önünde öldüğünde her ne kadar soğukkanlı olsa da içi burkulan bir dedektif ve daha nice karakter bulunmakta.

Black Mirror Hated in the Nation Olay Örgüsü

Gelelim olay örgümüze. Jo Powers, “Şu ‘şehit’ için dökülen gözyaşları benden uzak dursun.” sözleriyle insanların nefretini toplamış bir adaydır. İnsanlar twitter adlı uygulamadan nefretlerini dile getirmekle kalmaz. Yoldan geçenlerin hakaretlerine uğrar, üzerinde ‘Fucking Bitch’ yazılı bir pasta evine gelir… Ancak Jo, bundan zevk almaktadır.

Devamında asıl olayımız bir cinayetle başlar. Dedektif Karin Parke bu cinayeti araştırmakla görevli oluyor. Yardımıcı Blue Colson da burada dahil oluyor. Ölen kişi: Jo Powers. Aynı şekilde kocası da karnından bıçaklanmış şekilde evde bulunuyor. Cinayet mahaline varan ikilinin ilk düşüncesinden biri cinayeti kocasının işlemiş olduğu yönünde. Jo’nun yediği pasta, içtiği şarap ya da kocası? Kim ki bu kadının katili?

İnceleenen kamera kayıtlarından sonra eve kimsenin girip çıkmadığı tespit ediliyor. Bu durum Karin’i, katilin JO’nun kocaası olduğu ihtimale biraz daha itiyor. Ancak Blue, istikrarlı bir şekilde internette aramalarını sürdürüyor.

Kocasının hastanede konuşabilecek duruma gelmesini bekledikten sonra ikili, onunla konuşmak için hastaneye gidiyor. Kocası, Jo’nun kriz geçirdiğini, Jo’nun bedenine verilen tüm zararı kendisinin yaptığını hatta aynı şekilde Jo’nun onu bıçakladığını anlatıyor.

E tabii ki Karin bundan memnuniyetsiz şekilde adama pek inanmıyor. Eğer adamın anlattıkları doğruysa, bunun pastadan olabileceği de akıllarına geliyor ve pastayı gönderen kişiyi ziyaret ediyorlar. Kadın bunun bir şakadan ibaret olduğunu, pastayı tek başına göndermediğini attığı twitlerde de ciddi olmadığını belirtiyor. Toksikoloji pastanın temiz olduğunu söylediğinde ise bu kadın şüpheli listesinden çıkmış oluyor.

Hated in the Nation

Kocasını hâlâ şüpheli listesinde bir numarada tutsalar da Blue, internetten vazgeçmeyerek aramalarını sürdürüyor. #DeathTo etiketini araştırmaya devam eden Blue buna devam ediyor.

Sonraki gün aynı saatlerde bir ölüm daha gerçekleşiyor. Bir çocuğun dansını taklit etmesiyle dalga geçen ünlü dansçı Tusk. Doktorlar sakinleştirmek için iğne yapıyorlar ve beyninde tümöre benzeyen bir yapı olduğunu görüyorlar. Daha iyi incelemek adına MR cihazına Tusk’ı yerleştiriyorlar. Ve bum! Tusk’ın gözünden bir ADI fırlıyor.

ADI’lar kısaca ömrü tükenmiş arıların yerini doldurmak ve ekosistemi bozmamak adına üretilen bal arısı taklidi dron böcekler. Tusk’ın ölüm nedeni ve haberi henüz Karin’e ulaşmadan Jo’nun kafasında da bu ADI’lardan bulunuyor. Bu böcekler beynin acı merkezine girip insanları kriz gibi bir duruma sokuyor.

İkili, ADI’lar merkezine gidip konuyu daha da araştırıyorlar. Bu cinayetleri işleyen bu merkez mi yoksa başka biri tarafından mı kontrol ediliyor? Yaratıcıları başkası tarafından bunun ele geçirilemeyceğini öne sürse de ikinci cinayetle karşılaştıklarında artık bu imkânsız hâle gelmiyor.

Tusk’ın davasıyla ilgilenen Ulusal Suç Ajansından Shaun Li sayesinde Karin ve diğerleri bunun tek bir arıdan dolayı olmadığına ikna oluyor. Benzer davalar olduğu kanaatine varan grubumuz sayesinde Blue, internette bu olayı tamamen araştırıyor. Ve işte: Sonuçlar Oyunu.

Ekibimiz bu tweet olayını çözdükten sonra sonraki kurbanı kurtarmak için harekete geçiyorlar. Peki, bunları yapan kim? Neden bunu yapıyor? İnsanlardan ne istiyor? Bu ne zamana kadar sürecek? Tek amacı bu mu? Grubumuz bunu çözebilecek mi? Devletler gizlice, bilmediğimiz neler neler yapıyor? İnternet sandığımız kadar güvenli mi?

Dizi Önerileri için Buraya Tıklayın.

Black Mirror – Hated in the Nation Yorumu

Bu bölüm diğer bölümler gibi beni çaresiz hissettirmedi. Genel olarak Black Mirror izlediğimde bir odada kilitlenmiş hissederim kendimi. Ancak bu bölümde biraz daha gerçekçi bir şekilde bize neler olabileceği sunuluyor. Şu ana kadar 3 sezon izledim ve aralarında en beğendiğim bölüm buydu.

Dizi her ne kadar “İnternete koyduğunuz şeylere dikkat edin.” teması içerse de ekosistemimizi korumamız ve kimsenin ölümünü dilemememiz gibi bazı etik konulara da değindi. Zaten olay çözülen yapıtlar çok hoşuma gider, buna bir tane daha eklenmiş oldu. İzlemeye ilk başladığımda bu kadarını beklememiştim. Beklentimin üstüne bir bölüm oldu.

Eğer siz de izlerseniz bizimle düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın!

–Kinnonamida