Amnesia Later : Shin Route İncelemesi
Amnesia Later : Shin Route Oyun İncelemesi
Herkese merhaba! Amnesia Memories ile Amnesia karakterlerine de hikayesine de doyamayanlarsanız gelin oyunun “fandiski” hakkında konuşalım: Amnesia Later.
Bir yan hikaye niteliğinde olduğundan yazdıklarımda ne demek istediğimi anlamanız için önce Amnesia: Memories yazıma bakmanızı öneriyorum.
Hikaye kahramanımızın hala anılarının olmadığı orijinal hikayenin bir başka bir hikayesi olan “Yeni Dünya” içerisinde geçiyor. Waka Dünyası ve Kızlar Partisi gibi başka bonuslar da var. Ayrıca Orion ile daha fazla vakit geçirmek için bir fırsat doğuyor.
Amnesia Later Hikayesi
Amnesia Later oyun hikayesi Orion’un olan bitenlere dair kısa bir açıklamasıyla başlıyor. Ardından ağustos sabahına karşımızda beliren sevimli “ruh” Orion ve kaybolan hafızalarımızın varlığıyla başlıyoruz, yine.
Orion yine bildiğimiz gibi capcanlı, tatlı ve konuşkan. Peki ya bulunduğumuz dünya önceki oyundan bildiğimiz gibi mi? Pek sayılmaz.
Amnezimizin sebebini yine bilmiyoruz. Hala Ağustos ama bu defa çılgın bir stalker, çılgın hayran kulübü, bizi öldürme peşinde olan birileri yok.
Hatta herkes üzerimize düşüyor, bizi seviyorlar. Heheh, otome oyunlarında MC olmayı işte bu yüzden seviyorum, istemediğimiz kadar çok sevgi ve ilgiye boğulabiliriz!
Orion bize “ilişkiler şeması” veriyor ve hayatımızdaki insanların kim olduğunu onun sayesinde öğreniyoruz. Sonra bir öneride bulunuyor. “Bu insanlardan güvenebileceğin birini seç ve hafıza kaybını anlat!”
Hizmetçi temalı kafede çalıştığımız için yola çıkıyoruz ve yolda Shin ile karşılaşıyoruz.
Daldığımız ve aklımızın havada olmasıyla ilgili azarını dinledikten sonra sıkı çalışmamızı diliyor. Teşekkürler Shin ama kibar davranmak için biraz geç kalmadın mı?
Kafeye varınca çalışan arkadaşlarımız, daimi müşterimiz Ukyo’nun ateş böcekleri temalı fotoğraflarına hayran kalınca yönetici Waka ateş böceklerini görmeye gitmeyi teklif ediyor.
Fakat Ukyo, onları gördüğü nehir çok büyük olduğu için herkesi tam olarak doğru noktaya getirmekte başarısız oluyor. Bu yüzden Waka, eğlenceyi bozmamak adına grupları ayırıp dolaşmayı öneriyor.
Waka, “beklenmedik bir şekilde daha yetişkin ve güzel” göründüğümüzü söyleyince tüm erkekler bize dönüp bakmadan duramıyor. Asıl beklenmedik olan bizim görünüşümüz değil de Waka’nın ön planda olması bana sorarsanız.
Waka ile uzun sohbetten sonra aklımızda herhangi birinin olup olmadığını rastgele soruyor ve tereddütümüz üzerine, herkesin eşit durumda olduğu sonucuna varıyor. Kendisi dahil.
Daha sonra diğerlerinin arasına katılıyoruz.
Siz olsanız kimi seçerdiniz? Kızları mı? Önceki oyundaki erkeklerden birini mi? Yoksa Waka’yı mı?
Ya da… Tüm hikayeleri okuduktan sonra Orion’un hikayesini de okuyabilirsiniz.
Bu hafta en çok merak ettiğinizi söylediğiniz kişinin dünyasına bakalım: Shin.
SHIN ROUTE
Shin, Heroine’den bir yaş küçük olsa da ondan daha aklı başında ve daha olgun olan çocukluk arkadaşımız.
Shin’i bulmak için ilerlediğimizde onu Toma ile konuşurken buluyoruz. Shin, ateş böceği avımız iyi gitmiyorsa onlara katılabileceğimizi söylüyor. İyi gitseydi de bu fırsat kaçırır mıydık? Sanmam.
Toma ve Shin, muhtemelen çocukların yapmış olduğu “gizli sığınak” bulmuş ve çatıyı sağlamlaştırıp girişi kamufle ederek güçlendirmeyi düşünmekte olan İkki ve Kent’i buluyor. Şu çılgın ikili… Toma eğer bunu yaparlarsa çocukların kendilerinin bile sığınaklarını bulamayacağını söylüyor haklı olarak.
Toma ve Shin onları durdurmaya çalışırken Orion bu ikilinin bu kadar olgun davranmalarına şaşırıyor. Çocuk gibi davranan yetişkinler ve yetişkinler gibi davranan gençler, hangisi daha problematik?
Koskoca iki adamın çocukların sığınağıyla ilgili projeleri hakkında ciddi ciddi konuşmaları biraz komik.
Maid ve Butler Cafe’deki erkeklerin tuhaf olduklarını kabul edelim.
Toma, bu ikiliyi durduracağını Shin ve bizim de yürüyüşe devam etmemizi söylüyor.
Shin her zamanki gibi tsundereliğini yaparak “Ha? Nedenmiş?!” diye sorunca da Toma bunca zamandır telefonunda alternatif ateş böceği izleyebilecekleri yerleri aradığı gerçeğini vuruyor yüzüne.
Eh, Shin artık kaçamayacağı için de Shin’in bulduğu alternatif yerlere doğru birlikte yürüyüşe çıkıyoruz.
Shin, Toma’nın fiziksel durumumuz hakkında endişelendiğini, bu yüzden önümüzdeki haftanın seyahatinde onlarla seyahat edemeyeceğimizi söylüyor. Gerçek bir abi gibisin Toma…
Shin neden hastaneye gitmediğimiz hakkında bizi sıkıştırmaya başlayınca diğer taraftan panik olan Orion’un sıkıştırmasıyla iyi olduğumuzu üsteliyoruz ama bu onun sadece daha da şüphelenmesine yol açıyor. Zeki çocuk… Atlatamayız tabii öyle kolayca.
Bir süre sonra Japon sandaletleri “geta” yüzünden ayağımız ağrımaya başlıyor ve buna sessizce “katlanıyoruz”. Ciddi misin Heroine? Ben olsam çocukluk arkadaşımdan bu kadar çekinmezdim.
Bunu sonradan fark eden Shin ayağımızın halini görünce şok oluyor ve söylemediğimiz için “Aptal, neden daha önce söylemedin?” başlıklı bir azar daha yiyoruz. En yakın banka oturup bir yere giden Shin’i bekliyoruz. Shin yara bandıyla dönünce eğilip kendi elleriyle yara bandını ayağımıza yapıştırıyor ve bunun geçici bir çözüm olduğunu eve gidene kadar sabretmemiz gerektiğini de ekliyor.
Amnesia Later
Geri dönüş yolunda Shin, sesini yumuşatarak bu tür şeyleri hemen fark eden Toma gibi olmadığı için sessizce katlanmamanı ve sadece söylememiz gerektiğini söylüyor.
Aksi takdirde kendini kötü hissedeceğini de belirtiyor. Bu söylediğini haklı buluyorum, söylemezsek nasıl hemen anlayabilir ki?
“Geçmişte de garip bir şekilde dayanıklıydın. Ama benim yanımda böyle şeylere katlanmanı istemiyorum… bana güven”
Shin geta giyerken rahat hareket edemediği için bizden sınırımıza ulaşana kadar dayanmamızı istiyor ve sonra bizi taşıyacağını söylüyor.
Gerçekte, ayağının incinmesi yüzünden birbirlerine bu kadar yakınız ama… Shin bir çift gibi görünüp görünmediğimizi soruyor. Bu kadar yakın yürümek ve el ele tutuşmak… Bu sadece çocukluk arkadaşı olan insanların yapacağı bir şey gibi durmuyor.
Şimdi Shin’in varlığının farkında mıyız? Cevabımız –elbette ki- evet olunca Shin utanıp bunu söylediğimiz için de kızıyor ama aynı zamanda memnun da oluyor. Shin… Gerçek bir tsunderesin.
Daha sonra ayağımız hala acıyorsa bizi taşıyabileceğini, düşersek bizimle birlikte düşmesinin kötü olacağını söylüyor. Bu çocuğun modunun değişim hızına yetişemiyorum.
Shin eve dönünce yarayı tedavi ediyor ve Toma’yı bilgilendirmek için arıyor. Bu gerçekten gerekli mi şu anda? Bilemiyorum.
Toma telefonda Shin’i bize daha iyi bakması gerektiği konusunda haşladıktan sonra İkki, Kent ve Waka’nın su tabancasıyla savaş başlattığını ve orada olup yaralanmadığımız için mutlu olduğunu söylüyor. Şekerden kız olduğumuz için eriyecek miyiz sanki? Toma, anlaşılan hala aşırı korumacısın.
Orion, yetişkinlerin bunu yaptıkları için utanç verici olduğunu düşünüyor.
İş Gezisi
Shin gelecekteki iş gezisine neden katılmayacağımızı hatırlayıp hatırlamadığımızı sorduğunda panik oluyoruz… Bu bir tuzak soru olabilir mi?
Shin acı içindeymiş gibi çıkan yumuşak tondaki sesiyle “Benimle konuşmayacak mısın? Senin gücün olamaz mıyım? Ya da başından beri bana güvenemez misin?” diye soruyor.
“Çocukluk arkadaşı olarak konumumun sınırı mı var?” diye sorduktan sonra öyle olması gerektiği hakkında mırıldanıyorken üzgün surat ifadesini görüyoruz. Atmosferden korkup korkmadığımızı sorunca da şu anda korkutucu olduğunu itiraf ediyoruz.
Shin gözlerini kaçırıyor ve korkutucu bir şey yapmayacağına dair güvence vermeye çalışıyor. Ama karakterimizin onun hakkındaki düşüncelerinden korkabileceğini anladığında sözlerini geri alıyor.
İtiraf etmeden de duramıyor. “Ama artık buna dayanamıyorum. Bekleyip ellerimiz arasındaki mesafeye böyle bakmak istemiyorum.”
Amnesia Later Eski Anılar
Birden bire Shin’in soruları eski anılarımızdan bir parçayı uyandırıyor içimizde. Geçen yıl Maid ve Butler Cafe’nin personelleri ile bir geziye çıkmış ve ateş böceklerini görmüşüz.
Herkes bizim ne kadar memnun olduğumuzu görünce, bu yıl da ateş böceklerini göstermek için çok uğraşmışlar. Biraz duygulandım buna… Demek bu yüzden herkes tüm gece deli gibi ateş böceği aradı her yerde!
Ancak bu yıl geziye çıkamayacağız çünkü yurtdışında babamızı görmek zorundayız.
Daha sonra Shin, söyleyecek başka bir şeyi varmış gibi görünüyor ancak sonra söylemek üzere gidiyor.
Orion da Heroine de bizler de ne söyleyeceğini tahmin edebiliyoruz, öyle değil mi? Orion, ne olursa olsun kararımızı destekleyeceğini belirtiyor.
Shin ne kadar tsundere olsa da sonraki gün buluştuğumuzda böyle kalmak istemediğine karar verdiğini söylüyor bize. Başka biri bizi çalarken sessizce izleyemeyeceğini de itiraf ediyor. Bu Shin için büyük bir adım olmalı.
Bizden vazgeçemiyor ve aradaki mesafenin artmasını izlemek istemiyormuş… Sonra Shin “Heroine, ben-“ diyor ve…
Son.
Burada bittiğine inanabiliyor musunuz? Besbelli ki itiraf edecekti ama yine de… Nasıl en güzel yerde bitebilir?
Shin After Story
Hikaye Shin’e ona daha nazik davranırsa daha mutlu olacağını söylediği son sahnenin anısıyla başlıyor. Shin anlamayıp ayrıntı istediğinde el ele tutuşmasını istiyoruz.
Shin her zamanki tsundereliğiyle reddediyor ve utanç verici olduğunu söylüyor olsa da… Hadi ama Shin, biraz dürüst olmayı dene.
“Nazik olmakla bunun ne alakası var?” diye soruyor bir de. Anlamasa bile el ele tutuşmak istediğimizi söylüyoruz. Derin bir sessizlik ve ardından Shin elimizi vermemizi istiyor… Tahmin edilebilirdi! Sonra anı sona eriyor.
Heroine ve Shin eve dönerken devam ediyor hikaye. Yani itiraf sahnesini göremeyecek miyiz şimdi?
Shin tam kapı kolunu tutmuş gidiyorken birden dönüp kahramanımızı “yalnız göründüğü için” öpüyor. Bu el ele tutuşmaktan daha utanç verici değil çünkü(! )
“Tam direnirken… Bana o yalnız bakışı verirsen, dayanamayacağım noktaya gelene kadar rahatsız olurum. İstemiyorsan söyle. Ama söylemezsen, durmayacağım.”
Her zaman iyiliğimiz için kendini geri tuttuğu hakkında bombayı bırakıp gidiyor. Bomba diyorum çünkü Heroine bu route’da ÇOK utangaç. Gerçekten ÇOK.
Üniversite giriş sınavlarına hazırlandığı için buluşmaya daha az vaktimiz olsa da ne zaman istersek buluşabileceğimizi belirtiyor Shin.
Amnesia Later
Neden kendini kontrol ettiğini merak ettiğimizde Shin, “Bizi mutlu edeceğine söz verdiği için ve bu nedenle duygularımızı daha fazla düşünmek ve bize karşı daha iyi davranmak istediği için” tarzında tatlı bir yanıt veriyor.
İkimiz ertesi gün tekrar buluşacağımıza söz veriyoruz ama sonra Shin o sabah erkenden arayıp aniden katılmak zorunda olduğu dersi olduğunu söylüyor.
Hayal kırıklığına uğrasak da işten sonra Shin bizi almaya geliyor ve aniden iptal ettiği için özür diliyor. Karşılığında, başka bir randevuya çıkacağımıza söz veriyor ve bir yer seçmemizi istiyor. Affedildin.
Heroine kalabalık ortamlar seçince onunla yalnız kalmaktan korktuğumuzu düşünüyor ve her buluştuğumuzda gerginliği azaltmak için karşılıklı bir istek dinlemeyi öneriyor.
Ertesi gün iş yerinde, Shin her öpmeye yaklaştığında kalbimizin çıkacak gibi atmasından ve nefesimiz kesiliyor gibi hissetmemizden bahsedince, Sawa ve Mine kendimizi Shin’e bırakmamızı söylüyorlar. Şu ikili… Hiç yardımcı olmuyorsunuz, inanın.
Shin’e derslerinde yardım etmeye gidiyoruz, Shin’in annesi geliyor mola vaktinde yanımıza. Bize en sevdiğimiz tatlı ve çayı ikram ederek şımartınca Shin annesinin de Toma gibi bizi çok şımarttığından yakınıyor. Kayınvalidemizle aramızın iyi olması güzel bir şey değil mi sanki?
Shin “ders çalışmak” için evimize geldiğinde bunun bahane olduğunu fark ediyoruz. Yalan söyledi çünkü söylemeseydi ona izin vermeyeceğimizi biliyordu.
Romantizm
Affetmemiz için eğilip öpecekken Heroine zorlanıyormuş gibi görününce ikimizin “aşk” anlayışının farklı olduğunu düşünüp o günlük vazgeçiyor ve kendi evine dönüyor.
Biraz kırıcı bir olay ama ertesi gün karşılıklı özürler dileniyor.
Duygularımız Shin’e ulaşana kadar şimdilik “çocukluk arkadaşlarına” dönüyoruz – bu, ayrıldığımız anlamına gelmiyor, daha rahat olana kadar uzak durduğumuz anlamına geliyor.
Aradan 1 hafta geçiyor. Shin, tamamen iyileşmemizi kutlamak için herkesin sürpriz bir parti hazırladığı Meido no Hitsuji’ye götürüyor.
Ikki’den ilişkimiz hakkında bir tavsiye de istiyoruz ve o da cesaretimizi toplamamızı ve inisiyatif alarak bu engeli aşmamızı söylüyor.
Sonunda gerçek hislerini itiraf ediyoruz, gerildiğimizi söylüyoruz çünkü onu o kadar çok seviyoruz ki kalbimiz deliriyor. Ayrıca Shin’in her zaman çok sakin göründüğünü söylüyoruz. Shin de gergin olduğunu itiraf ediyor. (Ama bizim kadar değil.)
Her zaman daha ileri gitmemek için kendini kontrol etmeye çalışıyor ve sevdiği kişiyi öpmek istemenin sadece normal olduğunu düşünüyor. Heroine İkki’den tavsiye istediğini itiraf edince öğreniyoruz ki Shin de aynı şeyi yapmış. Pfft, İkki asla çaktırmıyordu bir de bunu.
Shin, bundan sonra elinden gelenin en iyisini yapacağını söylüyor ancak aynı zamanda isteklerimizi söylememizi istiyor çünkü o bir akıl okuyucusu değil.
Şimdi en büyük dileğimizin onun yanında olmak olduğunu söyleyip Shin’i bir kez daha düşürüyoruz. Shin, yaklaşan deneme testinden A alırsa bütün gününü bizimle geçireceğini söylüyor.
O zamana kadar Shin daha da yoğun olacağından buluşmak zor olsa da kabul ediyoruz.
Hayvanat Bahçesi Randevusu
Test sonuçları açıklandığında, planlandığı gibi Shin, A alıyor.Söz verdiği gibi, Shin’in tüm isteklerimizi dinleyeceği hayvanat bahçesi randevusuna çıkıyoruz.
Bundan dolayı, onu ellerimizle ev yapımı bento ile beslemekten milkshake paylaşmaya kadar çeşitli şekillerde utandırıyoruz. Eheh, işte bu çok keyifli.
Utançtan ölmek üzere olduğu için bunun ne tür bir ceza oyunu olduğu konusunda homurdanıyor ve… kızarıyor da.
Ayrıca kendi yaptığımız makarna salatasını da denemesini istiyoruz. Ayrıca kuşkonmaz pastırmasının iyi yapıldığını düşünüyoruz. Shin, her şeyi yiyeceği için bıkkınlıkla sakinleşmemizi istiyor. 20 dakika sürede de olsa Shin yaptığımız her şeyi gerçekten de yiyor.
Daha sonra Shin bizi eve bıraktığında gitmesine engel oluyoruz ve gece yarısına kadar sohbet ediyoruz. Shin 12 olduğunda artık gitmek istese de yine durduruyoruz.
“Hop nereye daha hala günün bitmesine beş dakika var, 5 dakikada kaç dilek dilenir biliyor musun?” gibisinden konuşunca hafifçe gülerek şımarık bir velet olduğumuzu vurguluyor… Bunu sen istemiştin Shin.
Bugün çok nazik olduğunu ve ondan ayrılmak istemediğimizi söyleyerek kalbinden vuruyoruz.
Shin, ismimizi mırıldanmadan önce kızarıyor. (Bu kaçıncı kez oldu,saydınız mı?) Bir süre sonra öpüp kendini tutamadığı, 5 dakika daha nazik davranamadığı için özür diliyor.
“Erkek arkadaşımız” olunca bir ayrılıkla onu kaybedebileceğimiz korkumuzdan bahsediyoruz. Sonuçta çocukluk arkadaşı bağı kopmayacak bir bağdı.
Shin bizi bırakmayacağını, sarılma mesafesinde kalmamızı istediğini söylüyor.
Neden Nişanlanmıyoruz
Shin bir fikir buluyor… “Erkek arkadaş” için bu kadar rahatsız edici bir terimse, neden nişanlanmıyoruz? Şok. Oluyoruz. Yine de bunu küçükken zaten sık sık söylediğimizi hatırlıyoruz, yeni bir şey değil. Kabul ediyor ve Shin’den gelen öpücükleri nazik olduğu sürece umursamadığımızı söylüyoruz.
Çözüm bu kadar basit miydi? Shin iç çekip ona daha önce söylemiş olmamız gerektiğini söylüyor. Kendini o kadar geride tutuyordu çünkü öpüşmeye izin verilmediğini düşünüyordu ama aslında TEK sorun “nazik” olup olmamasıydı. “Ne kadar aptalca.” Sonra da biraz telafi öpücüklerine boğuluyoruz.
Ertesi gün parkta Shin’in İngilizce revizyonuna yardımcı oluyoruz. Ama Shin’in aslında başka bir amacı var… Annesinin yüzüğünü bir nişan yüzüğü olarak size vermek. Duygusallıktan ağlamak üzereyim.
Bunu sabah -bize zaten gelini gibi davranan- annesinden hayvanat bahçesine gittikleri gün aldığını söylüyor ve o an fark ediyoruz, hayvanat bahçesine gittikleri gün biraz tuhaf davranmasının sebebini.
Annesi ona bunu verdiğinde, er ya da geç karısı olacağımızı ve bu yüzden yüzüğe değer vermesi gerektiğini söylemiş. Artık çocuk olmadıkları için çiçekten yüzük veremeyeceğini ekliyor gülerek.
Evlenme Teklifi
Çocukken burada kendisine ve Toma’ya evlenme teklif ettiğimizi hatırlıyor. Kazara bizi kenara ittikten sonra bizimle evlenmeye söz verdikleri zamanı.
Bizi herkesten daha çok sevmesi ve sonsuza kadar birlikte olmak istediği gerçeği hiç değişmedi. Bu duyguların bundan sonra asla değişmeyeceğine dair ona yemin ediyor. “Heroine, geçmişte ve şu anda seni seviyorum” diyor… ERİYORUM GALİBA AAAA
Çok nazik olmadığı ya da sert sözleriyle yaraladığı zamanlar kesinlikle olacağını düşünüyor. Ama bir sonraki anda, bizi mutlu etmek için kesinlikle sonuna kadar çalışacak-mış.
Onu kendisi için en önemli kişi olarak seçen kişiyi kesinlikle mutlu edeceğini söyleyerek evlenme teklifi ediyor.
Biz de tıpkı çocukken yaptığımız gibi parkta evlenme sözü veriyoruz.
Shin bizi ne kadar sevdiği hakkında konuştuktan sonra onu sevdiğimizi ve bu duyguların asla değişmeyeceğini söylüyoruz.
Epilogue
Mine ve Sawa’nın çiftimizi sıkıştırması ve dalga geçmeleriyle geçiyor.
En son Shin kafeden ayrılırken Heroine ile onu “kafe sloganıyla” uğurluyoruz.
Shin şaşırınca özür diliyoruz, bu bir alışkanlık olmuş çünkü. Shin de “Ara ver, aptal mısın? Normal bir şekilde uğurla.” diyor tabii. Normal bir şekilde veda edince gitmeden gülümsüyor…
Ve… Son!
Sonuç olarak, orijinal oyunda inanılmaz güzel route’u olsa da poster oğlanın buradaki route’u pek de eğlenceli değilmiş anlaşılan.
Oynarken buzdolabı taşıyormuş hissine kapılabilirsiniz. Özellikle yanlış anlaşılmalar bütünü nedeniyle biraz durgun gibi geldi bana. Bütün bunlar olurken tek düşüncem şuydu “Büyük bir potansiyeli harcamışlar!” Shin’de büyük bir problem yok da Heroine biraz,,, tutarsızdı?
Haftaya kimin route’unu yazağıma henüz karar vermedim ama Shin’inkinden daha can sıkıcı olmayacağına eminim diyebilirim… Haftaya görüşmek üzere!
-Daisy
Amnesia Later yazım için kullandığım kaynak için; buraya tıklayın.
Amnesia Later için kullandığım diğer bir kaynak için; buraya tıklayın.
- Beneath our Scars Visual Novel Oyun Tanıtımı - 05/02/2022
- My Candy Love Alexy İle Bir Röportaj! - 30/01/2022
- My Candy Love Armin İle Bir Röportaj! - 22/10/2021
Shinden böyle tekdüze bi hikaye beklemezdim ya:’) daha romantik olur diye düşünmüştüm