Amnesia Later İkki Route Video Oyun İncelemesi
Amnesia Later İkki Route Video Oyun İncelemesi
Herkese merhaba! Amnesia serisinin romantizmle dolu Amnesia Later fandiskinin en güzel route’larından birini inceleyelim bu hafta: İkki… İsmi bile heyecanlandırmaya yetiyor, öyle değil mi?
Dikkat! Amnesia Later orijinal hikayenin yan hikayesidir, daha iyi anlamak için önce Amnesia Memories yazıma bakmanızı öneririm.
Later İkki Route , yan hikayede orijinal hikayede olduğundan daha olgun ve onun yanına taşınan Heroine’e karşı hislerini göstermekten asla çekinmiyor. Heroine’e sırılsıklam aşık ve Heroine’i konfor alanının dışına çıkartmamak için kendini dizginliyor.
Amnesia Later Hikayesi
Önceki yazımda da anlattığım gibi kızımızın hala hafızası olmasa da çıldırmış insanlar ve çıldırmış bir dünyada değiliz. Orion isimli ruh hafıza kaybımızın sorumluluğunu üstleniyor.
Aynı zamanda güvenilir birine yakınlaşmamızın da hafızamızı geri kazanmamızda işe yarayacağını söylüyor.
Seçtiğimiz kişi İkki-san!
Orion İkkiyi bize nasıl tanıtıyor dersiniz? “Bu sapık iblis senin iş arkadaşın, Ikki adında bir 4. sınıf üniversite öğrencisi.” Çok yardımcı oldun Orion.
İkkinin ilk sarf ettiği cümleler de Orionu destekler nitelikte… “Bu şaşırtıcı. Utanacağını ve kaçacağını düşünmüştüm. Beni fark etmiyor musun? Hmm ~ Eğer durum buysa, o zaman bu büyük kayıp. Güzel saçların var ve bu yüzden ona her zaman dokunmak istemişimdir.”
Kent, Ikki’ye Heroine’e bu kadar yakın durmamasını ve yönetici ona insanlara cinsel tacizde bulunmasına izin verse bile kendisinin izin vermeyeceğini söylüyor. Pfft, Kent route için sabırsızlanıyorum.
İş arkadaşlarımızla Ukyo’nun önderliğinde ateş böceği görmek için bir geziye çıkmaya karar veriyoruz. Ukyo başta gitmemize karşı çıkıyor.
Ateş böceklerine bakmak için nehir yatağına gidersek kayarak başımızı kırabileceğimiz için diye bağırıyor. Ya da nehre düşebilir ve boğulabilir ya da dalgaların karaya attığı odun bize çarpabilir.
Yolda kaybolabiliriz ya da sigarayı ateş böceği sanarak kendimizi yakabilir ya da düşen bir göktaşı bize çarpabilir-miş. Gülmekten ölüyordum.
“İnsanların nehir yatağına düşmesini engelleyen çit çökebilir ve altında ezilebilirsin. Yelpazenin kolu kırılabilir ve göğsüne saplanabilir.” Ukyo endişeli bir şekilde bağırıyor. Ukyocuğum neler yaşadın sen daha önce…
Orion, böyle şeyleri hayal edebilen Ukyo’nun nasıl bir insan olduğu konusunda şaşırıyor. Ama sonra isteksizce bu listede olası bir madde buluyor: Bir sigarayı ateş böceği ile karıştırmak. Bunun Ukyo’ya olup olmadığını merak ediyor.
Amnesia Later İkki
İkki kaşlarını çatıyor ve Ukyo’ya bu şeylerin olmayacağını ve çok fazla endişelendiğini söylüyor. Kent bile bunların ne kadar imkansız olduğu konusunda İkki ile aynı fikirde.
Ancak Ukyo, sigarayı ateş böceği ile karıştırmanın mümkün olduğunu savunuyor. Uzun süre yanmış bir parmağın nasıl acıdığını anlatmaya devam ediyor.
Bu, Orion’un gerçekten Ukyo’nun başına geldiğini anladığı için öfkeyle iç çekmesini sağlıyor. Ve Ukyo “Ona bu deneyimi yaşatmak istemiyorum…!” diyor. Ah be hüzünlü kekim benim…
Yukata Alışverişi
İkkinin fikriyle yukata giyerek gitmeye karar veriyoruz ama hem bizim hem de Toma ve Shin’in yukatası yok.
Kendi tarzımız hakkında bir fikrimiz olmadığı için fikir verebilirler diye rahatlayarak çocukluk arkadaşlarımızla birlikte alışverişe çıkıyoruz. Shin ve Toma bizim için iki farklı model seçince tartışıyorlar…
İkki kendisi seçemediği için üzüldüğünü söylerken Rika bizim için mükemmel olanı bulmak için dükkan dükkan gezeceğinden bahsediyor. NE??! İşte bu şok edici, Rika bize düşman değil.
Kent İkkinin neden üzüldüğünü anlamayınca İkki “Yukata seçme eyleminin kendisi önemli bir şey değil ancak bir kızın, seçtiğin yukatayı giydiğini görmen yeterli değil mi?” diyerek açıklıyor ve Kent de…
Kızarıyor ve kekeliyor. “H-Hayır .. Bununla ilgilenmiyorum” Ikki de fırsattan istifade Kent ile dalga geçiyor “Bu ilgisiz bir adamın yüzü veya sesi değil, Ken.“
Bu anlar gerçekten hoşuma gitti…
Amnesia Later İkki Route
Waka’nın fikriyle ateş böceklerini bulamayınca gruplara ayrılıyoruz. Ateş böceği bulabileceğimiz bir yere ulaşmak için 2.5 saatlik bir yolculuğa çıkıyoruz İkki ve Kent’le.
İkki “Eğer yolcu koltuğuna oturursam o zaman arkada yapayalnız kalacaksın, Kent’in yanında yolcu koltuğuna oturmanı istemiyorum çünkü kıskanacağım.”
Kent bıkkınlıkla iç çekiyor ve sadece oturma düzeniyle kıskanırsa Ikki’nin kalbinin ne kadar küçük olduğundan bahsediyor. İkki öfkeleniyor ama biraz fazla hassas davrandığını da kabul ediyor. Kendini böyle ufak bir şeyi kıskanacak bir tip olarak düşünmüyor ama ekliyor “Bunun nedenlerinden biri, bu gece yukatasında ne kadar sevimli göründüğünden kaynaklanıyor olabilir.”
Ama sonra diyor ki “Ama kıskançlık duygularım gerçek, bu yüzden rahatsız olsa bile pes etmelisin. Duygularımı engellemeye hiç niyetim yok.”
İkki Heroine’e dönüyor ve yumuşak bir sesle soruyor. “Bu yüzden yanıma otur. Sorun değil, öyle değil mi?” Kent gözlerini deviriyor ve İkki’nin sevgilisi bile olmayan bir kıza söylediklerine homurdanıyor ve pes ediyor.
“Yanında bir kurt varken rahatlayamayabilirsin, ama o rıza göstermeye zorlayacak bir adam değil. Herhangi bir sorunlu davranış ortaya çıkarsa, onu durdururum. Vücudunun güvenliğini garanti edeceğim.” diyor Kent.
İkki, Kent’le ara sıra böyle doğaçlama gezilere çıktıklarından ve birbirlerine meydan okuduklarından bahsediyor.
Şu anki meydan okumalarıysa… En büyük böceği bulmak! Hiç benlik değil… Hem de hiç.
Sonra diyor ki “Bunlar bir mangadan replikler gibi geliyor ama… benimle bir maceraya atılacak mısın?” Orion tereddütle, bu kelimelerin anlamının shounen veya shoujo olmasına bağlı olarak değiştiğini söylüyor bize.
Amnesia Later İkki ve Ateş Böcekleri
Sonunda gitmek istediğimiz yere ulaşınca ateş böceklerini bulamıyoruz… Yine.
Kent hava çok soğuk olduğu için olmadıkları ihtimalini belirtirken ikili meydan okumalarını kimin kazandığı hakkında çocuk gibi tartışmaya başlıyor.
İkki utanınca da İkkiye tatlı olduğunu söyleyebiliyor ya da Kent’e tatlı olduğunu söyleyerek İkkiyi kıskandırabiliyoruz. Ben olsam ikisini de denerim. Tamamen bilimsel sebeplerden dolayı.
İkki, Kent durdurana dek “Neden tatlı?” diye bizi sıkıştırıyor.
Ona iltifat etme yolunun bu olup olmadığını sorarken bir sırıtışla yaklaşıyor. Her zamanki İkki diyebiliriz. Sonra bunu diğer erkeklere de söyleyip söylemediğimizi soruyor.
“Kadınlar, kendilerinden daha büyük ve daha iri erkeği tatlı bulabiliyorlar, inanılmaz.” Heroine’e o tür bir kız olup olmadığını sormadan önce, bunun nasıl annelik içgüdüsü olabileceği hakkında yorum yapıyor.
Kent, İkki’ye “Ben de buradayım, flörtü kes artık?!” hatırlatması yapınca İkki diyor ki “Ah, buradasın Kent.”
Onlara neden buraya getirildiğimizi soruyoruz. Ikki sırıtarak “Seni memnun etmek istedim… Gerçekten sormak zorunda mıydın?”
Geri döndüğümüzde Kent tekrar arabayı süreceği için erkenden ayrılıyor.
İkki ve Ay Işığı
Ikki kahveyi hazırlıyor ve demlenmesini beklerken bizi dışarı çıkarıyor. Ayın gökyüzündeki muhteşem görüntüsü eşliğinde sohbete başlıyoruz.
Biraz romantik sözler beklerken İkki geçen yıl tekrar göreceğimize söz verdikleri ateş böceklerini görememiş olmamıza üzgün olduğunu belirtiyor. Ne romantik(!) Bu konuya takılı kalmaktan vazgeçebilir miyiz artık lütfen?
Sonunda verdiğimiz sözü ve başımız dönünce dengemizi kaybettiğimizi ve İkki’nin bizi tuttuğunu hatırlıyoruz.
Bize ateş böceklerini göstermenin dışında, bizi herkesten uzaklaştırmak istediğini itiraf ediyor, böylece yalnız kalabilirdik.
Bize karşı olan hislerinden emin değil, bunu bilmemizi istiyor ve bizden tekrar bu şekilde buluşacağına söz vermemizi istiyor.
Söz vermezsek sarılmayı bırakmayacağını da ekliyor hatta söz versek de yalan söylediğini söylüyor ve biraz daha öyle kalmamızı istiyor. Ve hislerinden emin değil misin gerçekten İkki?
“Söz verirsen gitmene izin veririm. Yapmazsan… ne olacağını kim bilir?” “Bu karışıklıkta, kendimi sana sarılırken buldum, üzgünüm.” diyor. Bu bir şaka mı? Üzgün olma, ben gayet memnunum…
Yine de, eğer yanlış olan seçeneği seçer söz veremezsek diyor ki “Hmm?.. O zaman bu gece benim son şansım, ha… Ne yapmalıyım? Seni öpmeli miyim?”
Onunla bu şekilde alay etmemiz yüzünden gergin olup olmadığımızı soruyor ve karşılığında bizimle uğraşmak istediğini açıklıyor. Bunun için özür diliyor bir de…
Önümüzdeki haftaki ateş böceği festivaline birlikte gitmeyi öneriyor.
Ve evet, burada bitiyor.
After Story
Ikki After Story, ilk olarak 15 Temmuz’dan itibaren İkki ile 3 aylık bir deneme ilişkisi içinde olduğumuz ve hayran kulübünden gizlice hareket etmek zorunda kaldığımız bir anıyı hatırlamamızla başlıyor.
Shin İkki ’yle ilişkimizi bir şekilde öğrenince bunun zor olduğunu ve onu sevdiğimizi anladığını belirtiyor.
Zaten Ikki’ye aşık olduğumuzu düşünüyoruz ancak bunu söylemekte tereddüt ediyoruz çünkü kabul ettiğimiz zaman kesinlikle acı verici olacak.
Buluşma yerinde zaman 31 Ağustos’a atlıyor ama bu sefer nihayet gerçek hislerimizi söylüyoruz. Ve tabii ki Ikki’nin gitmemize izin verme gibi bir planı yok.
Daha fazla zaman atlıyor 15 Eylül’e, Ikki’nin yerine taşındığımız zamana geliyoruz. Teknik olarak 1 aylık bir deneme süresiydi ama belli ki İkki de Heroine de bu süre geçse bile içten içe birlikte kalmayı planlıyor. Çok. Tatlı.
Gitmeden önce “Şimdi eve gidelim. Yeni evine. “
“Gergin misin? Bu kadar heyecanlanmana gerek yok. İşte, elini ver bana. Eve birlikte döneceğiz” diyor.
Sonra fısıldıyor “Sadece, seninle birlikte yaşayacak olmak beni fazlasıyla mutlu ediyor.”
Bizi “Eve hoş geldin” diyerek de karşılıyor bir sırıtışla.
Amnesia Later
Elbisemizi dolaba koyduğumuzda Ikki’nin kokusunu alıyoruz ve bu kokunun ne kadar sert olduğunu düşünüyoruz. Tıpkı… Kahve gibi. Pfft romantik düşünceleri bölmek istemem ama bu biraz sürrealist geliyor kulağa.
Ikki dalmışken bizi yakalıyor ve utanmış göründüğümüz için ne düşündüğümüzü merak ediyor. Cevap vermekte tereddüt ediyoruz, bu yüzden Ikki bu gece ne olacağını düşündüğümüze dair kendi sonucunu çıkarıyor…
“Hımm, şüpheli. Neden çekiniyorsun? Söyleyemeyeceğin bir şey mi düşünüyorsun? Söylemezsen seni öpeceğim.” Ciddi misin İkki??
Bunun bir ceza olmayacğını söylüyoruz çünkü neden ceza olsun ki heheh. Ikki, kötü bir sırıtışla adım atıyor “Öyleyse öyle değil. Öyleyse, bunu bir ödül yapalım. Seni öpeceğim”
Türkçeye çevirince daha mı utanç verici oldu bu cümle sanki?
Gerçeği itiraf edince İkki şaşırıyor ve “sevgililerin” kokular ve benzeri şeyler hakkında konuştuğuna işaret ediyor. Yani ona göre gerçek sevgililer gibi olmaya yaklaşıyoruz.
Yeni Ev Yeni Kurallar
Daha sonra, kutlamak için akşam yemeğine çıkıyoruz. İkki seminere gideceğinin haberini veriyor, kafamızı sallayınca alaycı bir gülümsemeyle “Ben de seninle birlikte olmak istiyorum demeyecek misin?” diye soruyor. Utandığımız için cevaplamayacağımızı fark ediyor.
“Elini tutmak istediğimi söyleseydim, elbette beni reddederdin, değil mi? Bütün gün seni tekeline alabileceğimi düşündüm. Acele etmek ve şimdi eve dönmek istiyorum.” diyerek bizimle uğraşıyor yol boyu tabii.
Sonra genel kurallar hakkında konuşuyoruz. Heroine iş bölümü gibi konular konuşmayı beklerken…
İkki’nin şartlarını tahmin edebilirsiniz! Günaydın / iyi geceler dediğimizde öpücük vermek, çıkıp eve döndüğümüzde sarılmak, günde bir kez onu sevdiğimizi söylemek ve sadece ona banyo yaptıktan sonra nasıl göründüğümüzü göstermek. Şaşırtmadı.
“Senden istediğim, her “günaydın” ve “iyi geceler” dediğinde beni öpmen.
Her “Ben gidiyorum” ya da “Ben geldim” derken sarıl. Ve her gün en az bir kere beni sevdiğini söyle.” BÖYLE SEVEN BİRİNİ NEREDE BULABİLİRİM?!
Biz gülüyoruz ama o fazlasıyla ciddi ve hatta bunları kağıda yazmak istiyor. Eve dönünce banyo yapıp “banyo yaptıktan sonraki halimizi” gösteriyoruz ona, o da.. mutlu oluyor.
Ikki hafifçe gülümsüyor ve güven veriyor. “Tatlısın. Buraya gel, sana sarılmama izin ver.”
Utanç içinde ona doğru yürüyoruz ve mırıldanmadan önce onu kucaklıyoruz. “Hadi hadi, bu kadar gergin olmana gerek yok. O kadar tatlısın ki sadece sana sarılmak istedim, hepsi bu.”
Işıkları kapatma vakti geldiğinde… Önce, söz verdiğimiz gibi, Ikki kulağımıza tatlı sözler fısıldamaya geliyor.
“Seni sevdiğimi biliyorsun. Seni acı noktasına kadar seviyorum. Bu ilk günümde ne kadar mutlu olduğumu biliyor musun?
Seni eritene kadar “Seni seviyorum” demeye devam etmek istiyorum.”
“Hep kimse bölmeden seninle olmak istedim.
O sevimli yanakların ve gözlerindeki o utanç dolu bakış, seni daha çok öpmek istememe neden oluyor.
Sana hiç kimsenin olmadığı kadar yakın olmak istiyorum” Sus artık. Sus ve gerçek ol.
Amnesia Later İkki Route
Onunla uyumak istediğimizi söylememizi istiyor. “Yanımda uyumak istediğini söyle. Eğer istersen, bütün gece sana sarılırım“
Bunu utanç verici buluyoruz, bu yüzden Ikki ”Çok vaktimiz var. Bana olan duygularının yeşermesini bekleyeceğim. Ne zaman yalnız uyumak istemiyorsan, söyle bana. Sana aşkımı vereceğim.” diyip ayrılıyor ve ayrı uyuyoruz. Duvar yumruklama sesi duydunuz mu az önce?
Sabah onu uyandırmaya çalışıyoruz “Nn ~.. böyle bir zamanda ne söylenmeli .. Ah, biliyorum. Um, eğer beni öpersen uyanırım” diyor hatta giyinirken geri uyuyakalıyor. Pfft.
Bugün düzgün yemesini söylemeden önce iç çekiyoruz ve bize alaycı bir şekilde yemek yiyeceğini söylüyor. “Ama ondan önce.. hadi bir günaydın öpücüğü verelim.”
İşteyken, Shin, Ikki’nin elinden her fırsatta elimizi tutmasını durdurmaya çalışırken, hem biz hem de Ikki (özellikle İkki) hala çift ruh halinizin tadını çıkarıyoruz ve daha sonra Waka, gözleri her zaman bize gittiği için Ikki’ye işe daha fazla odaklanmasını söylüyor. Daha doğrusu burada müşterilere saldır, ona evde saldır demeye çalışıyor.
Daha sonra evde, babamız arayana ve İkki’nin sahip olduğu ve bıkacağı birçok kızdan biri olduğumuzu hissettiği için -anlaşılan babamız da “öyleymiş” (İkki! gibi) ve bu yüzden anlarmış- birlikte yaşamayı yeniden düşünmemizi isteyene kadar İkki’yle huzur içinde akşam yemeği hazırlıyoruz.
Ikki, ona daha çok güvenmemizi ve ayrılık en çok onu rahatsız edeceği için babamızla yalnız yüzleşmememizi istiyor.
Bu konuyla birlikte yüzleşeceğimize söz veriyoruz. O gece, Ikki yine yanımıza geliyor ama yine utançtan tek kelime edemiyoruz.
İkki’nin Hiç Bilmediğimiz Yüzü
Sonraki gün işten sonra eve vardığımızda Kent bizi esir alıyor, o ve Ikki numara yapma oyunlarını oynamaya başlıyorlar. Bizim de role girdiğimizi görünce bol kahkahalı dakikalar yaşanıyor.
Kent, Ikki’yi cevapladığı matematik bulmacasını teslim etmeye zorluyor ancak Ikki kendinden emin değil bu yüzden Kent, bunun sebebinin bizimle yaşayarak dikkati dağılması olduğunu tahmin ediyor.
Kent’in diğer amacı, Ikki’nin onda bıraktığı okuma gözlüğünü geri vermekti. Bunu duyduğumuza şaşırıyoruz ve Ikki utandığını, onları takmayı sevmediğini söylüyor özellikle de Kent her zaman dalga geçtiği için.
İkisi içiyor ve Ikki sarhoş oluyor, ne kadar tatlı olduğumuzu ve şimdi birlikte yaşadığımıza göre bunu nasıl daha çok fark ettiğini Kent‘e döküyor. -yemek pişirirken, televizyon seyrederken, uyurken, banyodan çıkarken vb–
“Birazcık. Ama onunla sahip olduğum coşku hissini biraz bile anlamanı istiyorum.
Diyorsun ki… Biraz sakinleşmeliyim ama bu tür bir hayatta nasıl sakinleşebilirim?
Her sabah ve her gece yüzünü görüyorum biliyor musun? Onunla ne zaman konuşmak istersem yapabilirim, biliyor musun?”
Çok sarhoş ama yine de bu hali çok tatlı…
Nihayetinde Kent, Ikki’nin utanç verici davranışlarını gözlemlemekten çok hoşlansa da gitmek zorunda kalıyor.
Bunu yapmasına izin veriyoruz ve rahat olduğunda, yalnızken yapacağına söz verdiği için gözlükle nasıl göründüğünü soruyoruz. İkki gözlüğü takınca daha olgun göründüğü yorumunu yapıyoruz.
Kent ve Ikki
“Bu normalde bir yetişkin gibi görünmediğim anlamına mı geliyor?” diyor.
Onun gözlüksüzken daha “seksi bir hava” verdiği yorumunu yapıyoruz. Kent’in, Ikki’nin gözlük taktığını bildiği, özgürce dalga geçtiği ve Ikki’ye gerçek adıyla hitap ettiği için Ikki için özel biri gibi göründüğünü de ekliyoruz. Kıskandım demeden kıskandım demiş olmadı mı?
“Ahh ~.. sana sarılmak istiyorum. Gitmene izin vermek istemiyorum. Hey, biraz daha yakına gelir misin?”
Ikki kıskandığımızı görmekten mutlu ama yerimizin doldurulamayacağını, özel biri olduğumuzu da söylemekten çekinmiyor.
“Aptalca bir şey yapmadan önce beni durduran özel kişisin. Hiçkimse senin yerini tutamaz”
Onun gerçek adını bir kez söylememize aldırmıyor ama “Ikkyu” ona komik geliyor.
Ikki, popüler olmayı istemesinin gerçek adıyla herkesin dalga geçmesi yüzünden olduğunu itiraf ediyor. Geriye dönüp baktığında, muhtemelen onunla dalga geçtiler çünkü ona daha da yakınlaşmak istiyorlardı.
Ancak, onu herkes gibi “Ikki“ diye çağırsak bile, bu onun için hala özel ve adını daha çok bile söylememizi istediğini söylüyor.
Geceleyin Ikki yine yanımızda.
Önümüzdeki iki gün seminer kampı için uzakta olacak ve okul dönemi bundan sonra başlayacak.
Amnesia Later İkki
Sonra “Benimle uyumak istediğini söyle. Sesini duymama izin ver…” diye yalvarıyor. Yine de iki kelimeyi bir araya getirip ne istediğimizi söyleyemiyoruz. “Sadece bir süre daha, anlıyorum, tamam mı? Yakında söyle. Bekliyor olacağım.”
İkki son kozunu oynayıp öperek bir adım daha ileri gitmeye çalışsa da daha sonra, söz verdiğinden daha ileri gittiği için özür diliyor ve muhtemelen henüz tamamen ayık olmadığını söylüyor ve iyi geceler diliyor.
Sonraki gün iş çıkışı İkki fanları bizi fan kulübüne katılmaya davet etmeye çalışıyorlar, taa ki Rika, izni olmadan bize yaklaşma kuralını çiğnediklerini söyleyerek onları durdurana kadar.
Onlar ayrılınca Rika bizden daha önce bize yaptıklarından ötürü (kuralı çiğnediğimiz için ceza vermesinden bahsediyor) özür diliyor. Fan kulüpleri dağılmış ama kızları organize etmenin Ikki’ye daha az acı verdiğini hissettiği için yeni bir tane oluştuğunu söylüyor Rika. Çok da gereği yoktu hani.
Anılarımızı kaybettiğimizi ortaya çıkarıyoruz ve o daha da özür diliyor. Yöntemlerine katılmıyoruz ama bunu Ikki için yaptığını anlıyoruz.
Rika ev yapımı yiyecekler veriyor ve ayrıca dün bir kız İkki’ye kalabalık sokakta düşüncesizce itiraf ettiği için özür dilemeye, Ikki’yi görmeye geldiğini söylüyor
Ikki ayrıca rastgele fangirl aramaları alıyor ve bunların muhtemelen Ikki’nin son zamanlarda kötü görünmesinin ve dün içmesinin nedenleri olduğunu anlıyorsunuz. Yazık çocuğa ya… Neyse ki Heroine tamamen ben değilim yoksa iki ateş arasında kalmıştı.
Beklenmedik Fotoğraf
Rika’nın yemeklerine hayran kalıyoruz ve fanlarının muhtemelen Ikki’yi daha iyi tanıdığını fark ediyoruz. Yemeklerinizi güzelleştirmeye karar veriyoruz.
Ikki o gece arıyor ve olanları ona haber veriyoruz.
Ertesi gün, bize ve dolayısıyla Ikki’ye yakınlaşmak isteyen fan tekrar yaklaşıyor. Yine de reddediyoruz ve eve dönüyoruz ancak sonra Ikki’nin davetlerini kabul ettiğini belirten bir mesaj görüyoruz (fanlar da seminer kampına katıldı) çünkü onlarla konuşmak istiyor.
Mantıklı sebebi olması gerektiği için ona güvenmeye karar veriyoruz ve daha sonra bir hayran kız İkki ve kızların eğlenirken çekilmiş bir fotoğrafını gönderiyor. Küçük.Cadı.
Tereddüt etmeden süpermarketten eksik bir malzeme almak için dışarı çıkıyoruz, İkki bizi özlediği için arıyor. Eski bir fotoğraf olduğunu öğreniyoruz.
Ikki döndüğünde özür diliyor ve bizi korumak istediğini söylüyor. Ama ona daha önce söylediğimiz gibi bize güvenmesini söylüyoruz. Sonunda, birbirimizin acısını ve mutluluğunu paylaşmayı kabul ediyoruz.
“En büyük hatamı bilsen de beni kabul ediyorsun ve beni dinliyorsun. Sadece bu bana aşırı teşekkür etme isteği uyandırmak için yeterli. Sana bundan daha fazla değer verirsem sorun olur.”
“Ne zaman acı çektiğini ve ne zaman eğlendiğini söyle. Tek başına katlanmaya çalışma. Hadi her şeyi birlikte paylaşalım”
İkki eve döndüğünde de yemeklerimizi mutlulukla yiyor ve Sawa’nın hediye ettiği çift yemek çubuklarını zevkle kabul ediyor. Rika’dan telefon geliyor ve kızları terbiye edeceğini söylüyor.
Zaman ışığı söndürme zamanı ama Ikki , yanımıza yaklaşmayarak bizi şaşırtıyor. Bunun ‘şu anda onu daha fazla şımartmaya söz verdiğimizden, kendini tutamayacağını düşündüğünü’ itiraf ediyor.
Sadece Bir Öpücük
Daha sonra sadece bir öpücük alıyoruz, daha fazlası yok ama kendimizi bolca aşk almaya hazırlamamızı istiyor İkki. “Haa.. gerçekten.. Seni çok seviyorum bu biraz korkutucu..”
Diğer bir geceye ulaşınca İkkiyle uyumak için cesaretimizi topluyoruz. İkki günlük kontrolünü yapıyor: “Kendime gerçekten… güvenmiyorum. Bu yüzden sana dokunmayı bırakacağımı düşündüm ya da… Şimdi söyleyecek misin” Heroine mırıldanınca sabırla sesini alçaltıyor “Uh. Sor.” Bizden ses yok..
“3, 2, 1 geri sayımından sonra söylemeye ne dersin?.. Tamam 3.. 2.. 1..”
Sadece boğuk bir ses çıkarmayı başarıyoruz ve sonra sayımının çok hızlı olduğunu ve bu yüzden kalbimizi hazırlayamadığımızı açıklamadan önce özür diliyoruz. 10’a kadar saydıktan sonra söylemeye karar veriyoruz.
Ama…yine başaramıyoruz. Kekeleyerek tekrar deneyeceğimizi söyleyince İkki “Üzgünüm ama buna daha fazla dayanamam.” diyor.
“Bu çok kötü, uyumana izin vermeyeceğim. Beni beklettiğin tüm zamanlar için sana çok sevgim var. Kendini hazırla, tamam mı?” Affedersiniz ama… HSHJFGSDF NOLUYO ŞU ANDA?
Sabah olduğunda hala yorgun göründüğümüz için kahve yapmaya gitmek istiyor ama… Pijamasının ucunu tutmuş bırakmıyoruz. Ikki alaycı bir şekilde soruyor “Bırakmak istemiyor musun?”
“Eğer bırakmak istemiyorsan, o zaman bana bırakmak istemediğini söyleyebilirsin.”
Sırıtarak soruyor: “Dün ikimiz de şimdi birbirimize yakın bir şekilde davranmaya söz vermemiş miydik? Söyle. Yanımda olmak ister misin? Beni senin yanında istiyorsun, değil mi?”
Heroine’in babasını birlikte görmeye karar veriyoruz. Ikki, mezun olduktan sonra evlenmeyi planladığını söyleyip ciddi bir şekilde izin istiyor. “Kızınız olmadan kesinlikle var olamam. Duygularımın değişmesi imkansız.”
İkki öne doğru eğiliyor…
Ve… izini alıyor! ♥-♥
Amnesia Later İkki Route
Başka bir sabah, Ikki tekrar üstünü değiştirirken uyuyakalıyor ve onun yanındayken nasıl daha az utandığımızdan bahsediyor. “Düşündüğün kişi olmak için çok çalışacağım.”
Shin işteyken, Ikki’nin ne kadar sevimli olduğumuzu anlatmasına katlanıyor ve ikimize gitmemizi söylüyor ama mutlu olduğumuzu görmekten mutlu olduğunu ve Ikki’nin şimdi daha çok gülümsüyor gibi göründüğünü ekliyor. Shinnn… Çok güzel birisin…
Dışarıda, Ikki bizim kızı yine öpmeye çalışıyor ama ‘güneş gözlüklerini çıkardığı için iki kıza yakalanıyoruz ve kaçıyoruz. Uyumlu göründüğümüzü söylediklerini de duyuyoruz arada… Heheh.
“Seni kalbimin derinliklerinden sevdiğime yemin edebilirim. Bundan sonra çok fazla sorun çıkacağını düşünüyorum. Ama gitmene asla izin vermeyeceğim. Birlikte gülmek istiyorum, birlikte düşünmek istiyorum, yanıldığımda beni azarlamanı istiyorum”
“Lütfen benimle yaşa” Onu sevdiğimizi söyleyince de “Seni seviyorum.” diyor. Kekeleyerek “Ben de” deyince de “Eh? Ne? Seni duyamıyorum. Daha yüksek sesle söyle” diye bizimle biraz uğraşıyor sinsi.
“Oh, peki. Eğer söyleyemezsen, daha sonra sana başka bir şekilde soracağım. Biraz daha dürüst olacağın bir yöntem.” Ehem… ne ima ettiğini anlıyor musunuz? Bu çocuk… kalbime zararlı.
“Hata yok. Benimleyken her günün mutlulukla dolu olduğunu görüyorum. Sen geldiğinden beri dünyam değişti. Şimdi bile, bazen bunu bir rüya olarak düşünüyorum”
“Ama bunun bir rüya olmasını istemiyorum. Seni asla bırakmayacağım. Sen benim yanımda olacaksın, değil mi?”
“Bundan sonra birlikte olacağız, değil mi?”
Amnesia Later İkki Route Epilogue
Yıldızlı gecede gökyüzünün altında kendi düğünümüzü yapıyoruz. Kayan bir yıldız geçerken Ikki ölene kadar hep birlikte olmamızı diliyor. Aww…
Bizse İkki’nin gözlerinin tekrar normale dönmesini ve barış içinde yaşamasını her zaman dilediğimizi söylüyoruz – ister şimdi olsun, ister doğum günü mumları yakarken, ister tapınaklarda.
Ikki, en büyük korkusunun bizi şimdi kaybetmek olduğunu ve tek ihtiyacı olanın artık biz olduğunu söylüyor.
Bizimle tanıştığından beri dileğini değiştirdi ve bizden de değiştirmeyi düşünmemizi istiyor. Bu yüzden, bundan sonra bunu yapacağımızı söylüyoruz, dudaklarımız buluşuyor.
“Teşekkürler ve seni seviyorum.”
Ve…
Musmutlu Bir Son!
Sonuç olarak, Amnesia Later İkki Route ÇOK HOŞUMA GİTTİ! Yazarken arada utançtan öldüğüm de oldu, eridiğim de. Nereden İkki bulabilirim acaba? Yazması gerçekten keyifliydi umarım okuması da öyle olmuştur. Haftaya görüşmek üzere!
Amnesia Later İkki kaynak için yumemirusekai.wordpress.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
-Daisy
- Beneath our Scars Visual Novel Oyun Tanıtımı - 05/02/2022
- My Candy Love Alexy İle Bir Röportaj! - 30/01/2022
- My Candy Love Armin İle Bir Röportaj! - 22/10/2021
Of off bunlar ne güzel sözler Ikki-san bal olsaymışsın
YAAA! TEK BİR DİLEK HAKKIM OLSA; ONU DA HAYTIMA BİR IKKI ALMAK İÇİN KULLANIRDIM! Öyle akıcı, öyle güzel yazıyorsun ki, inanılmaz keyif alıyorum okurken. Sanki hikayenin içine girip orada yaşıyor gibi oluyorum. Beni böyle güzel bir hikayenin içine soktuğun için teşekkür ediyorum ve gelecek haftayı dört gözle bekliyorum.