Your Lie In April Konusu ve Anime İncelemesi
Your Lie In April Konusu ve Anime İncelemesi
Your Lie In April
- Yönetmen: Kyōhei ISHIGURO
- Stüdyo: A-1 Pictures
- Tür: Müzikal Kurgu, Romantik, Drama
- Yapım Yılı: 2014
- Bölüm Sayısı: 22
- Anime Puanı: 8,6
Animemizin evrenine bakacak olursak gerçek dünyadan çok da farklı olmadığını görürüz. Keza geçtiği zaman olarak da aynı durum mevcut. Bunun sebebi ele alınan konunun hayattan bir kesit olmasıdır. Doğal olarak konu ile bütünlüğün sağlanabilmesi için doğaüstü güçlerden uzak, gayet sade ve olağan bir dünya var.
Her ne kadar dumanı üstünde tüten bir yapım diyemesem de çıkış tarihi çok da uzağımızda değil. Bu nedenle izlemek isteyenlere ulaşım kolaylığı, iyi tasarlanmış çizimler ve gayet güzel müzikler -ileride daha iyi ele alacağım- sunuyor. Lafı çok uzatmadan tam anlamıyla hemen incelemeye başlayalım.
Your Lie In April Konusu
Animemiz -görece- normal insanların hayatlarından bir kesiti anlatmaktadır. Direkt baktığımızda ana karakter gibi görünen Kousei bir gün yakın arkadaşı Tsubaki‘nin ısrarı üzerine diğer karakterlerimiz Kaori ve Watari‘nin Tsubaki tarafından hazırlanan randevularına dahil oluyor. İstemeyerek gittiği bu randevunun buluşma yerine diğer karakterlerden daha önce varan Kousei, bir anda kendini çeken büyüleyici bir etkiye kapılıyor.
Duyduğu müzik ile karışık çocuk sesine doğru ilerliyor ve böylece Kaori ile kısmen tanışmış oluyor. Kousei biraz saftirik bir karakter olduğu için Kaori’ye çok yanlış bir ilk izlenim veriyor. Daha sonra ekibin diğer üyelerinin katılımı ile olaylar biraz sakinleşiyor ve randevuya devam ediyorlar. Daha sonrasında Kaori ve Kousei birbirlerini tanıdıkça çok iyi anlaşmaya başlıyorlar. Ekibin her üyesi kendine hoş tarzlarında birbirlerine yardım ediyor. Ve animemiz bu dörtlünün arasında olanları konu alarak bizi kısa bir maceraya çıkarıyor.
Your Lie In April Anime İncelemesi
Öncelikle belirtmek isterim ki başlığı oldukça abartılı yazmamın elbet bir sebebi var. Animelerde çoğunlukla çok kolay ağlamasam da Your Lie In April izlerken sanki gözlerimin yerini bir çift fıskiye aldı. Serinin en başından beri karakterlerin duyguları ve bu duyguların değişimlerinin üzerine çok gidiliyor. Bu durum ister istemez -ki elbette isteyerek 😀 – biz izleyenlerin kolayca animenin etkisi altına alınmamızı sağlıyor böylece benim gibi birini bile kolayca ağlatabilecek bir yapım ortaya çıkıyor.
Anime ‘nin sizi eline alması sadece hikaye ve karakter işleyişi ile sınırlı kalmıyor, animenin ününü arttıran etmenlerden biri olan müzikleri – soracaksınız bu müzik ünü de neymiş diye sadece açılış müziğini dinlemenizin bile ünün kaynağını anlamanıza büyük oranda yardımcı olacağına inanıyorum – sizi kolayca olay ve duyguya sokuyor.
Neticede yer yer sizi bir anime izliyormuş hissinden çıkarıp bir sahnenin sesleri en iyi derecede ve net duyabileceğiniz koltuğuna oturtup kısa bir yolculuğa sokuyor. Bu animeyi izlerken imkanlarınız çerçevesince bir kulaklığın size eşlik etmesini şiddetle öneriyorum.
Bazen öyle yerler geliyor ki izlemek yerine gözünüzü kapatıp hayaller arasına dalmak istiyorsunuz. Animeleri sevmeme neden olan unsurlardan birinin müzik olduğunu anladığınızı varsayıyorum. Şahsen müziklerin sayıca yetersiz ya da nitelik olarak üzerlerine çok düşülmediği animeleri, izlerken rahatsızlık duyabiliyorum ve bunun sonucunda seri beni kendinden uzaklaştırabiliyor.
Eminim içinizde az dahi olsa benim gibi hisseden okurlar vardır onlar neden müzikler hakkında bu kadar konuştuğumu çok iyi anlayacaklardır. Çok uzatmış gibi olacağım için burada kendimi durdurmam lazım -aslında animenin müzikleri ile ilgili konuşmak istediğim bir sürü şey var ama bu kadar övgü yeter 🙄 –
Eveet gelelim çizimlere. Çizimler öyle aşırı büyüleyici, ağızları açık bırakacak şekilde değildi. Çünkü konudan doğan sadelik ve zariflik çizimlere de işlemiş durumda. Çizimler sonucu ortaya çıkan görüntü müziklerle oldukça uyumlu. Ancak yine de büyük anlamda göstermeye dayalı bir eser olsa da ben tekrar tekrar sizlere gözünüzü kapatıp iyice içeriye dalmayı öneriyorum. Karakterler başarılı duygu işleyişi sayesinde oldukça gerçekçi hissettiriyorlar. Ve böylece davranışlarını çok doğal karşılıyorsunuz.
Romantizm
Sıra geldi animenin türünü okurken tatlıca sırıtan romantizme. Romantik olaylar –animemiz 22 gibi az bir bölüm sayısına sahip olsa da– oldukça yavaş ilerliyor. Kimse suya dalar gibi atlamıyor aşka. Zamanla yavaş yavaş kıpırdamalar oluyor. Bu kısımda kabul etmem gerekiyor ki bazı klişelere yer verilse de ne diyeyim ben seviyorum 😀
Neticede klişeler olsa da aşk asla tekrar etmeyen eşsiz bir duygu değil midir? E ben de aşka aşık olan bir birey olarak defalarca da olsa bu klişeleri izleyebiliyorum. Eğer benim gibiyseniz sorun yok ama tersi durumda umarım tahmin yeteneğiniz çok iyi değildir.
Neyse efenim belirtilecek çok düşünce var fakat ben değerli vaktinizi daha fazla çalmak istemiyorum. Genel itibari ile baktığımızda animemizi uzun uzun anlattığım düşüncelerim sizi çekiyorsa izlemenizi öneriyorum. Bu haftalık bu kadar kalın sağlıcakla.
-KlopX
- Domestic na Kanojo Konusu ve Anime İncelemesi - 15/02/2021
- Cautious Hero Konusu ve Anime İncelemesi - 08/02/2021
- Tsurezure Children Konusu ve Anime İncelemesi - 01/02/2021