En İyi Animeler – Bu Animeleri İzlemelisiniz!
2020 Yılında İzlediğim 4 Anime Önerisi ; İzlenmesi Gereken Animeler ; Anime Önerileri ; En İyi Animeler
Öncelikle söylemem gerekir ki bu listede bulunan yapımlar herhangi bir sıralamaya tâbi tutulmamıştır.
İzlenmesi Gereken Animeler
Hazır 2020’nin sonuna gelmişken İzlenmesi Gereken Animeler adında bir liste yapmak benim için kaçınılmazdı. Bu haftanın yazısı olarak 2020 yılında benim haneme artı puan olarak yazılabilecek 4 anime önerisi ‘ne yer veriyorum. Yapımları İzlenmesi Gereken Animeler yazımda aşırı detaylı incelemeyeceğim fakat ilerleyen dönemde içlerinden bazıları ile ilgili daha geniş kapsamlı yazılar gelebilir. Lafı çok gevelemeden ilk animemiz ile başlayalım.
En İyi Animeler
Listede yer alan her anime tam anlamıyla En İyi Animeler listesinde yer alabilecek türden. En İyi Animeler listesi tadında harika bir anime önerileri listesi hazırladım sizler için. Tüm bu önerdiğim animeler İzlenmesi Gereken Animeler listemde de yer alıyor. En İyi Animeler araması yaparak bu yazıya ulaştıysanız tamamen doğru bir yerdesiniz. Yukarıda da belirttiğim gibi İzlenmesi gereken animeler ‘den oluşan En İyi Animeler listeme lafı daha fazla uzatmadan geçmek istiyorum.
Tekrar belirtmek isterim ki En İyi Animeler / İzlenmesi gereken animeler listesinde yer alan hiçbir Anime Önerisi bir sıralamaya tabi tutulmamıştır. Anime Önerileri başlıklı bu yazımda yer alan tüm animeler rastgele bir sıralamayla hazırlanmıştır.
Hametsu no Mars ( Mars of Destruction )
- İzlenmesi Gereken Animeler : Hametsu no Mars ile Tanışmak
Bu isim çok tanıdık olmayabilir, sorun değil gayet güzel açıklayacağım. Animemiz aldığı insanı hayret bırakacak düzeyde olan imdb puanı ile dikkatleri üzerine çekiyor. Ama öncelikle bu şaheser ile tanışmama değineyim:
Bildiğiniz üzere 2020 yılında insanlar eve kapanınca çok fazla boş zaman oluştu. Ben bu zamanı çoğunlukla anime izleyerek geçirdim. Sonuç olarak böyle bir durumda elimdeki materyali hızla bitirmem çok doğaldı. Bu nedenle bu boşlukta yeni ve garip maceralara atıldım. Imdb puanlarına göre animelerin sıralamasını girdim ve en düşük puanlı animelere doğru bir yolculuğa çıktım.
Hametsu no Mars ben baktığımda bu listenin sondan 2. sırasındaydı ve 1,4 puanı ile resmen parıldıyordu. Afişi listedeki yakın temasta bulunduğu animelere kıyasla daha iyiydi ve her şeyden daha önemlisi 19 dakikaydı. O sıkıntıdan aşırı kötü olsa bile 19 dakikalık bir kaybı önemsemezdim ve bulup izlemeye koyuldum.
Hametsu no Mars Konusu
Açılışından itibaren hemen sırıtmaya başladım, tamam emek vardı fakat bu az miktardaki emek bile biraz sonra animedeki yaratıkları görünce kendimi tutmama engel olamadı. “ Yaratıklar ne alaka şimdi? ” diyeceksiniz, haklısınız çok ortadan girdim.
Animemizin hikayesi 2010 yılında geçiyor. Bir grup astronotun uzay aracı ile dönüşüne şahitlik ederek başlıyoruz. Astronotlarımız Mars’ tan dönüyorlar ve yanlarında insanlık için oldukça önemli gibi görünen bir taş benzeri şey de getirmişler. Dünya atmosferine girecekleri anda mekik toz oluyor ve sahne burada bitiyor. Daha sonra denene göre mekiğin yok olması sonucunda Tokyo’da garip olaylar yaşanmaya başlıyor. Bundan sonra hikayede “kadimler” olarak tanınan yaratıklar ortaya çıkıyor.
Kadimler, ah kadimler görseniz yüzlerine tükürmeyeceğiniz, bir dönem reklamlarda görünen “wada” tarzında garip sesler çıkaran mor varlığa benzeyen, güya korkutucu olması gereken fakat seslerini duyup, tiplerini gördükten sonra beni gülme krizine sokan sözde uzay canlıları bunlar.
Basitçe dünyanın işgalinden sonra olan olaylar ve kadimler ile mücadeleyi ele alan bu anime hakkındaki düşüncelerime gelecek olursak şöyle diyeyim: Anime kötü bunu söylemek oldukça kolay ve artık nesnelleşmiş bir şey. Şimdi kötü yanlarını sıralasam ortaya yeni bir destan çıkar. Animasyonlar, müzikler, seslendirmeler, karakter tasarımları, karakter geçmişleri ve bunlar gibi animenin öz noktaları olabildiğince yaratıcılıktan uzak ve çakma.
Tüm bunlara rağmen listede bulunma sebebi güzelliğinin, kötülüğünden beslenmesi. Elde bu kadar kötü yan olunca anime bana 19 dakika boyunca kesintisiz bir eğlence yaşattı. Bittiğinde gözümden yaşlar gelmiş, karnıma ise ağrı girmişti. Sonuç olarak kötü olsa bile izleyebilirseniz iyi bir tecrübe kazanacaksınız.
Rascal Does Not Dream of Bunny Girl Senpai
- İzlenmesi Gereken Animeler : Rascal Does Not Dream of Bunny Girl Senpai ile Tanışmak
Bu güzide anime ile tanışma hikayem öyle Hametsu no Mars kadar alengirli değil. Tabi kendine özel bir hikayesi var. İnternette gezinirken gördüğüm sahneler üzerine beklentim çok çok farklı bir yöndeydi. Ana karakterlerimizden biri olan Mai-san’ın tavşan kostümü giymiş olduğu sahnelerden bazılarını görmüştüm ve biraz önyargı ile yaklaşmıştım başta. Önyargım animenin beni normalden daha fazla şaşırtmasına neden olmuş, etkisini arttırmıştı. Ben basit, öyle derin bir konusu olmayan, ortalama bir yapım bekliyordum. Karşıma çıkanın beklentim ile hiçbir yönden alakası yoktu.
Rascal Does Not Dream of Bunny Girl Senpai Konusu
Öncelikle her şey animemizin ana karakteri Azusagawa ve kardeşinin başına gelen garip olaylar ile başlıyor. Azusagawa’nın vücudunda anlamlandıramadığı yaralar beliriyor. Kardeşi ise yaşadığı zorbalık nedeni ile eve kapanıyor. İnsanlardan korkuyor evinde ve abisinin yanında hiç olmadığı kadar rahatsız oluyor.
Aileleri olanlara dayanamayarak kardeşleri terk etmek zorunda kalmış ve bizimkileri yalnız bırakmıştır. Evin yükünü Azusagawa çekiyor, okulu sonrasında yarı zamanlı olarak bir markette çalışıyor. Bir gün kütüphanedeyken kendi okulundan ve reklam yüzü olan Mai-san’ı tavşan kız kostümü içinde görüyor.
Daha sonra yaşadıkları farklı ve kolayca açıklanamayan olayları çözmeye yöneliyorlar. Bu fenomenleri “Puberty” sendromu olarak değerlendirip her birini açıklayarak ve izleyene sindirerek aşmaya çalışıyorlar.
Animenin bu listeye girme sebebi bana beklentilerimin dışında çok farklı duygular yaşatması ve beklenmedik olaylarla bu duyguları bağdaştırması oldu. İsmini ve sahneleri gördükten sonra doğal olarak fanservice –ilgi odağı olmak için koyulan cinsel içerikli sahneler– ile dolu bir anime sanmıştım. Fakat bu tür sahneler ile dolu bir anime olmak yerine kendine ciddi ve başarılı bir konu seçerek sağlam adımlarla ilerleyen bir yapım olmuş. Elbette fanservice yok değil ancak bu sahneler çoğunlukla mizahla karışık şekilde kullanılmış ve bu da rahatsız etmelerini engellemiş. Bu yapımı da önyargılarınızdan arındıktan sonra gönül rahatlığı ile izleyebilirsiniz.
Hellsing
- İzlenmesi Gereken Animeler : Hellsing ile Tanışmak
Aslında Hellsing ile NARUTO incelememde bahsettiğim o dönemde tanıştım. Bahsettiğim gibi o zamanlar pek okuma yazmayı çok iyi bilmediğim için daha aksiyonu bol yapımlar hoşuma gidiyordu. Böylece anlamamamdan doğan eksikliği kendimce tamamlıyordum.
Hellsing‘i o zaman görmüştüm ve çizimleri, karakter tasarımları çok hoşuma gitmişti çünkü olabildiğince karanlık ve havalı görünen bir animeydi. Tüm bunlara rağmen o dönemde beni kendine bağlayamadı. Bunun sebeplerinden biri bölümlerinin minimum 40 dakika gibi bir süreyi kapsamasıydı. Doğal olarak dikkatim dağılıyordu ve düzgünce izleyemiyordum. Diğer bir sebep ise Hellsing her ne kadar az bölümlü bir anime olsa da 40 dakikalık süresi ve ağır hikaye anlatımı ile okuma yazmayı çok bilmeyen hemen hemen her bireyi sıkabilirdi. Beni de sıktı o dönemde tabii ki.
Zamanında beni sıktığı için geçen senelerde pek yanaşmaya cesaret edemedim. Youtube’da izlediğim garip anime derlemelerinde Hellsing sahnelerini görüyordum ve içim içimi yiyordu. Çünkü karşıma çıkanlar çok karanlık ve havalıydı. Gel zaman git zaman en sonunda bu sene izlemeye karar verdim. Sonuç olarak görüyoruz ki bu En İyi Animeler listesinde kendine kolayca yer bulabiliyor.
Hellsing Konusu
İngiltere kraliçesi adına çalışan Hellsing isimli doğaüstü yaratıklar, son zamanlarda sayısı artan çipli sonradan olma vampirler ile uğraşmaktadır. Hellsing‘in elindeki ana ve en güçlü silah Alucard yani ana karakterimizdir. Alucard teşkilatın şu anki başkanı olan Lady Integra’nın babası tarafından yakalanmış ve 20 sene zindanda kalmıştır. Karakteri dolayısıyla öldürmekten zevk alan Alucard seri boyunca sayısız varlık katletmiştir.
Hellsing‘in tek sorunu çipli vampirler değildir. Başlarındaki bir diğer bela Vatikan şirketi olan İskariot’tur. İskariot Alucard’ı yok etmek ister ve bunun sonucunda sürekli Hellsing ile sürtüşürler. İskariot’un en önemli silahlarından biri olan Alexander Anderson yer yer Alucard’ı ortadan kaldırmak için en ön safta durur.
Seri boyunca Alucard ile baş edebilen nadir kişilerden biri olacak kadar güçlü olan Alexander gerçekten görev aşkı ile yanıp tutuşan bir kişiliktir. Alucard’ı öldürmek için birkaç sefer ölümüne savaşmıştır. Anime genel olarak bu temellere dayansa da serinin bir kısmında olaylar çok farklı yerlere doğru ilerliyor.
Hellsing biraz ağır bir anime yani bunu hem hikaye anlatışı ile yapıyor hem de cidden türe, konuya doğrudan ilgisi olmayanları yorabilir. Bana kalırsa kesinlikle şans verilmesi gereken kaliteli ve sektörün ağır taşlarından biri.
Gelin anlaşalım ben başta çok beklettim izlemeyen okurlar hemen –tabii ki yazı bittikten sonra– izlemeye başlasın. Hellsing kendi içinde çok derli toplu bir anime ve içinde incelenince gayet güzel detaylar barındıran bir yapım. İzlemenizi ve o karanlığa dalmanızı şiddetle öneriyorum.
Saiki Kusuo No Psi Nan
- İzlenmesi Gereken Animeler : Saiki Kusuo No Psi Nan ile Tanışmak
Vallahi arkadaşlar bu kısmı istesem de uzun tutamam. Saiki Kusuo No Psi Nan ile tamamen şans eseri Netflix ‘de gezerken karşılaştım. Ve bu sene izlediğim animeler içinden en çok geri dönüp tekrar izlediğim anime oldu.
Sevdiğim şeylere tekrar tekrar göz atmayı, onlara sürekli ilgi göstermeyi kendime görev bilir. Ve layığı ile yerine getiririm. Daha kolay anlatmak gerekirse Saiki -adı çok uzun artık böyle bahsedeceğim- bana kendini 3 kere izletti ve arada yine rastgele bir bölümünü açıp izler dururum.
Saiki Kusuo No Psi Nan Konusu
Animenin incelemesi sitemizde bulunduğu için şöyle bırakayım
Çok detaylı işlemeyeceğim bu bölümü. Siz yine de benden de biraz okuyun eksik kalmayayım 😆
Kusuo Saiki çeşitli psişik güçlere sahip olmasına rağmen oldukça normal yaşamak isteyen bir deli. Evet Kusuo benim gözümde bir deli. Bu kadar güçlü olmasına rağmen elinde olsa onlardan tamamen kurtulacak bir deli… Tabi çevresindeki insanlar ve yaşadığı garip olaylar sonucu bunalan bir liselinin bu tür davranışları normal.
Kusuo doğuştan böyle torpilli olmasına rağmen aşırı şanssız. Bu şanssızlığı yüzünden nerede bir deli varsa kendine çekiyor. Kusuo’nun da bazı sorunları var elbette. Örneğin animenin bir kısmında -spoiler birazcık- kendi saç rengi pembe olduğu için insanların bunu normal karşılaması amacı ile herkesin genleriyle oynuyor ve pembe, yeşil, mavi gibi renklerde saçlar ortaya çıkıyor.
Sonra niye deli diyorum adama. Uğraştığı şeye bak. Her neyse Saiki böyle garipliklerle dolu, tekrar tekrar izlenebilen bir anime. Animenin şakaları size sürekli kahkahalar arttıracak bir seviyede değil, aksi taktirde çok yorucu olurdu zaten.
Saiki’ye aralar verseniz de tekrar dönmekten zevk alacağınız bir yapım gözü ile bakabilirsiniz. Seriye ortadan dalsanız bile karakterleri tanıdıktan sonra size yine belli miktarda eğlence sunabilir. Ben böyle diyorum diye gidip öyle yapmayın sakın. Çünkü kaçırdığınız bölümler muhtemelen en az izlediğiniz bölüm kadar kaliteli ve eğlenceli. Üstelik Kusuo gibi bir kişiliğiniz varsa izlerken fazladan zevk alırsınız.
En İyi Animeler
Eveet geldik bu haftanın yazısının sonuna. Yılın sonuna özel böyle minik bir anime öneri listesi hazırlamak istedim. Listedeki anime önerileri ‘ni gönül rahatlığı ile izleyebilirsiniz. Hepinize şimdiden sağlıklı, mutlu ve huzurlu yeni yıllar diliyorum. Her şey gölünüzce olsun, kalın sağlıcakla.
-KlopX
- Domestic na Kanojo Konusu ve Anime İncelemesi - 15/02/2021
- Cautious Hero Konusu ve Anime İncelemesi - 08/02/2021
- Tsurezure Children Konusu ve Anime İncelemesi - 01/02/2021